PostFeatured

Son Güncelleme: 24.01.2025

Sermaye Şirketi Nedir? Nasıl Kurulur? (2025 Güncel Rehber)

Son Güncelleme: 24.01.2025

17 dk

Sermaye şirketleri, girişimcilerin işletme yapılarını belirlerken değerlendirmeleri gereken önemli bir seçenektir. Ancak, bu şirket türünün karmaşık yapısı ve çeşitli alt türleri, seçim sürecinde birtakım zorlukları da beraberinde getirebilmektedir. Yanlış bir şirket türü seçimi, hukuki ve mali yükümlülükler açısından olumsuz sonuçlar doğurabileceği gibi, işletmenin büyüme ve gelişme potansiyeline de zarar verebilmektedir.

Bu içeriğimizde, sermaye şirketinin ne olduğunu, nasıl kurulacağını ve kurulum aşamasında gerekli olan belgeleri detaylı bir şekilde ele aldık. Keyifli okumalar dileriz!

Sermaye şirketi, sermayesi hisselere bölünmüş, ticari kar amacı olan kuruluşlardır.

Sermaye Şirketi Nedir?

Sermaye şirketi, ortaklarının kişisel sorumluluğunun belirli bir sermaye ile sınırlandığı, tüzel kişiliğe sahip ve esas olarak ekonomik amaçlarla kurulan şirket türüdür.

Sermaye Şirketi Türleri Nelerdir?

Türk Ticaret Kanunu’na göre sermaye şirketleri; Limited Şirket, Anonim Şirket ve Sermayesi Paylara Bölünmüş Komandit Şirket olmak üzere üç ana türe ayrılmaktadır. Bu şirket türlerinin yapısal ve hukuki özellikleri aşağıda detaylandırılmıştır:

Limited Şirket

Limited şirketler, Türk Ticaret Kanunu uyarınca en az bir, en fazla elli ortakla kurulabilen, küçük ve orta ölçekli işletmeler arasında en sık tercih edilen şirket türlerinden biridir.

Limited şirketlerin özellikleri şunlardır:

  • Kuruluş için asgari sermaye tutarı 50.000 TL olarak belirlenmiştir.
  • Ortakların sorumluluğu, taahhüt ettikleri sermaye tutarı ile sınırlıdır.
  • Şirket ortaklarının paylarının devri, diğer ortakların onayına tabidir.
  • Her ortağın şirket üzerinde en az bir pay hakkı bulunmaktadır.
  • Yabancı yatırımcılar, Türkiye’de limited şirket kurmak istediklerinde, gerekli çalışma izinlerini alarak süreci tamamlayabilirler. Bu durumda sermaye tutarının en az 100.000 TL olması gerekmektedir.

Limited şirketler, elde ettikleri kazanç üzerinden %25 oranında kurumlar vergisi ödemekle yükümlüdür.

Anonim Şirket

Sermaye şirketlerinin bir diğer türü olan anonim şirket diğer türler arasında en çok tercih edilen ikinci şirket modelidir. Anonim şirket kurulması için limited şirket de olduğu gibi belli şartların yerine getirilmesi gerekir. Anonim şirket kurmak için uygulamanız gereken adımlar aşağıdaki gibi listelenebilir:

  • Tek bir kişi tarafından kurulabilmesinin yanı sıra birden fazla ortakla da yapılandırılabilir.
  • Asgari sermaye tutarı 250.000 TL olarak belirlenmiştir.
  • Şirket ortakları gerçek veya tüzel kişi olabilir.
  • Ortakların şirket borçlarına ilişkin sorumluluğu, sermaye paylarıyla sınırlıdır.
  • Kanunen yasak olmadıkça her türlü ticari faaliyet için anonim şirket kurulabilir.
  • Şirketin ticari ünvanı bulunmalı ve çalışma konusu belli olmalıdır.
  • Anonim şirketlerde her ay KDV Beyannamesi ve Damga Vergisi Beyannamesi gösterilmek zorundadır. 3 ayda bir ise Geçici Kurumlar Vergisi Beyannamesi verilmektedir.
  • Anonim şirket kurmak için dilekçe, ana sözleşme onayı, her ortak için imza beyannamesi ve nüfus cüzdanı örneği, müdür için imza sirküleri, sermayenin yatırıldığına dair belgelere ihtiyaç vardır.

Anonim şirketler de %25 oranında kurumlar vergisi ödemekle yükümlüdür. Ayrıca, aylık olarak KDV ve damga vergisi beyannamesi sunulması, üç aylık dönemlerde ise geçici kurumlar vergisi beyannamesi verilmesi gereklidir.

Sermayesi Paylara Bölünmüş Komandit Şirket

Sermayesi paylara bölünmüş komandit şirketler, ortakların sorumluluğunun farklılık gösterdiği ve sermayesi anonim şirketlerde olduğu gibi paylara bölünmüş bir yapıya sahip olan şirket türüdür.

Bu şirketlerin özellikleri şunlardır:

  • Kuruluş için en az 5 ortak gereklidir.
  • Ortaklardan en az biri komandite (sınırsız sorumlu), diğerleri ise komanditer (sınırlı sorumlu) olarak yer alır.
  • Komandite ortaklar, şirket borçlarından tüm malvarlıklarıyla sorumluyken, komanditer ortakların sorumluluğu sadece taahhüt ettikleri sermaye ile sınırlıdır.
  • Bu tür şirketlerde sermaye, anonim şirketlerde olduğu gibi paylara bölünmüştür.

Sermayesi paylara bölünmüş komandit şirketler, genellikle yatırımcıların sınırlı sorumluluk talebi ile ticari riskleri üstlenmek isteyen girişimcilerin ihtiyaçlarına yönelik olarak yapılandırılmaktadır.

Ücretsiz E-Kitaplarımızı İncelediniz mi?

Sermaye Şirketi Nasıl Kurulur?

Sermaye şirketi kurmadan önce dikkat edilmesi gereken birkaç önemli adım vardır. Bu adımlar:

Şirket Türünün Belirlenmesi

Bir işletmenin kuruluş aşamasının ilk ve en kritik adımlarından biri, öngörülen faaliyet alanı, büyüme hedefleri, risk toleransı ve sermaye yapısı gibi unsurlar göz önünde bulundurularak, hukuki ve mali açıdan en uygun şirket türünün belirlenmesidir. Türkiye’de, sermaye şirketleri arasında yaygın olarak tercih edilen anonim şirket (A.Ş.), limited şirket (Ltd. Şti.) ve sermayesi paylara bölünmüş komandit şirket (SPK) yapıları, farklı avantaj ve dezavantajlar sunmaktadır. Bu nedenle, girişimcilerin, şirket yapısına karar vermeden önce, her bir şirket türünün kendine özgü özelliklerini detaylı bir şekilde analiz etmeleri gerekmektedir.

  • Anonim şirketler, genellikle büyük ölçekli işletmeler ve halka arz potansiyeli olan girişimler için daha uygun bir seçenektir. Sermayenin hisselere bölünmesi ve hisse senetlerinin devredilebilirliği, sermaye teminini kolaylaştırırken, limited şirketlere kıyasla daha karmaşık bir yönetim yapısı ve daha yüksek kuruluş maliyetleri gerektirmektedir. Ayrıca, anonim şirketler, daha sıkı denetim ve raporlama yükümlülüklerine tabidir.
  • Limited şirketler ise, özellikle küçük ve orta ölçekli işletmeler için daha cazip bir alternatiftir. Kuruluş prosedürleri daha basit ve maliyetleri daha düşüktür. Ortaklar arasındaki ilişkiler daha esnek bir şekilde düzenlenebildiği gibi, yönetim yapısı da daha yalın olabilmektedir. Ancak, limited şirketlerin sermaye artırımı potansiyeli anonim şirketlere göre daha sınırlıdır. Bu nedenle, hisse devri anonim şirketlerdeki kadar kolay olmamaktadır.
  • Sermayesi paylara bölünmüş komandit şirket, anonim şirket ve limited şirketin özelliklerini birleştiren hibrit bir yapı sunar. Komandite ortaklar, şirketin yönetiminden sorumlu olup, sınırsız sorumluluk taşırken, komanditer ortaklar, sermaye koymakla yükümlü olup, sorumlulukları koydukları sermaye ile sınırlıdırlar. Bu yapı, hem aktif olarak yönetime katılmak isteyen girişimciler hem de yatırımcılar için avantajlar sağlayabilmektedir. Ancak, SPK’ların kuruluş ve yönetim süreçleri çoğu zaman daha karmaşık olabilmektedir. Bu nedenle, uygulamada daha az tercih edilen bir şirket türüdür.

Sonuç olarak, ideal şirket türünün seçimi, işletmenin spesifik ihtiyaçları ve uzun vadeli hedefleri doğrultusunda gerçekleştirilmesi gereken önmeli bir stratejik karardır. Bu süreçte, hukuki ve mali danışmanlık almak, doğru ve bilinçli bir karar verilmesine yardımcı olacaktır. Yanlış bir şirket türü seçimi, ilerleyen dönemlerde operasyonel zorluklara, maliyet artışlarına ve hatta hukuki sorunlara yol açabilmektedir.

Gerekli Olan Belgelerin Hazırlanması

Sermaye şirketi kurmak isteyen girişimcilerin, Türk Ticaret Kanunu ve ilgili mevzuat kapsamında belirlenen belgeleri eksiksiz olarak hazırlamaları gerekmektedir. Aşağıda, sermaye şirketi kuruluşunda talep edilen temel belgeler listelenmiştir:

  • Esas Sözleşme: Şirketin unvanı, faaliyet konusu, sermaye miktarı, ortaklık yapısı ve diğer temel bilgileri içeren, noter tasdikli belge.
  • Kurucu Ortakların Kimlik Belgeleri: Kurucu ortaklara ait nüfus cüzdanı veya pasaport fotokopileri.
  • İmza Beyannamesi: Şirketi temsil yetkisine sahip kişilere ait noter tasdikli imza sirküleri.
  • Merkezi Adres Beyanı: Şirketin faaliyet göstereceği adresi belirten resmi belge (örneğin, kira kontratı veya tapu fotokopisi).
  • Sermaye Blokaj Yazısı: Taahhüt edilen sermayenin belirli bir kısmının bankaya yatırıldığını gösteren banka dekontu.
  • Vergi Dairesi Bildirim Formu: Şirketin vergi dairesine kayıt işlemleri için gerekli olan bildirim formu.
  • Ticaret Sicil Müdürlüğü Başvuru Formu: Şirketin ticaret siciline tescili için doldurulması gereken form.
  • Fotoğraflar: Kurucu ortaklara ve şirket temsilcilerine ait vesikalık fotoğraflar.
  • Faaliyet İzni veya Lisanslar (Gerekli Durumlarda): Faaliyet alanına bağlı olarak ilgili kurum veya kuruluşlardan alınması gereken özel izinler veya lisans belgeleri.

Bu belgelerin eksiksiz ve doğru bir şekilde hazırlanması, şirketin kuruluş işlemlerinin sorunsuz bir şekilde tamamlanması için gereklidir.

Esas Sözleşmenin Hazırlanması

İşletmenin hukuki temelinin oluşturulması aşamasında, seçilen şirket türüne uygun bir esas sözleşmenin hazırlanması oldukça önemlidir. Esas sözleşme, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu (TTK) hükümleri çerçevesinde düzenlenmeli ve şirketin temel unsurlarını detaylı bir şekilde tanımlamalıdır. Bu belge, sadece şirketin kuruluşu için gerekli bir hukuki metin olmanın ötesinde, ortaklar arasındaki ilişkileri düzenleyen, şirketin işleyişini belirleyen ve üçüncü kişilerle olan etkileşimlerini çerçeveleyen temel bir anayasal işlev görür.

Esas sözleşmenin içeriği, seçilen şirket türüne göre farklılık göstermekle birlikte, TTK’nın öngördüğü bazı zorunlu unsurları içermelidir. Bunlar arasında:

  • Şirketin Ünvanı ve Türü: Şirketin ticari ismi ve faaliyet gösterdiği sektörü yansıtan açıklayıcı bir ticaret ünvanı belirlenmeli ve anonim şirket, limited şirket veya sermayesi paylara bölünmüş komandit şirket gibi seçilen şirket türü açıkça belirtilmelidir. Ünvan, TTK hükümlerine uygun olmalı ve kesinlikle yanıltıcı olmamalıdır.
  • Faaliyet Konusu: Şirketin ticari faaliyetlerinin kapsamı, net ve detaylı bir şekilde tanımlanmalıdır. Geniş ve kapsayıcı bir faaliyet konusu belirlemek, gelecekteki iş alanlarına girmeyi kolaylaştırabilmektedir. Ancak, aşırı genel ifadelerden kaçınılmalıdır. NACE kodlarına atıfta bulunulması, faaliyet belgesinin alınıp dosyaya eklenmesi bu süreçte size katkı sağlayabilir.
  • Sermaye Miktarı ve Payların/Hisse Paylarının Nominal Değeri: Şirketin kuruluş sermayesi ve payların/hisse paylarının nominal değeri belirtilmelidir. Anonim şirketlerde, sermayenin tamamının taahhüt edilmiş ve ödenmiş olması gerekmeyebilirken, limited şirketlerde kuruluş aşamasında belirli bir oranda sermayenin ödenmiş olması zorunludur.
  • Ortaklık Yapısı ve Ortakların Hak ve Yükümlülükleri: Ortakların kimlikleri, pay sahiplik oranları, oy hakları, kâr payı alma hakları, yönetim kurulu üye atama hakları gibi hususlar detaylı bir şekilde düzenlenmelidir. Limited şirketlerde, ortaklar arasında imzalanacak şirket sözleşmesi ile daha esnek düzenlemeler yapılabilirken, anonim şirketlerde esas sözleşmedeki hükümler daha katı bir şekilde uygulanır.
  • Şirket Organları ve Yetkileri: Yönetim kurulu, genel kurul ve denetçiler gibi şirket organlarının oluşumu, yetki ve sorumlulukları açıkça belirlenmelidir. Organların görev süreleri, toplantı usulleri ve karar alma mekanizmaları da esas sözleşmede düzenlenebilir.
  • Şirketin Merkezi ve Şubeleri: Şirketin merkezi ve varsa şubelerinin adresleri belirtilmelidir.

Esas sözleşme, şirketin gelecekte karşılaşabileceği potansiyel uyuşmazlıkların önlenmesi ve şirketin sağlıklı bir şekilde işlemesi açısından kritik öneme sahiptir. Bu nedenle, hukuki uzmanlık gerektiren bu belgenin hazırlanması aşamasında, bir avukattan destek alınması tavsiye edilir. Profesyonel bir danışmanlık hizmeti, hem TTK hükümlerine uygunluğu sağlamak hem de şirketin özel ihtiyaçlarına göre özelleştirilmiş bir esas sözleşme oluşturmak için gereklidir.

Esas Sözleşmenin Noter Onayı

Hazırlanan şirket esas sözleşmesi, hukuki açıdan geçerlilik kazanabilmesi için yetkili bir noter tarafından tasdik edilmelidir. Noter onayı, sözleşmenin resmi bir belge statüsü kazanmasını sağlamakla birlikte, içeriğin değiştirilemez ve bağlayıcı niteliğini de pekiştirir. Bu işlem, tarafların hak ve yükümlülüklerinin açıkça güvence altına alınması ve olası hukuki uyuşmazlıkların önlenmesi amacıyla yapılır. Ayrıca noter tasdiki, sözleşme kapsamındaki bilgilerin doğruluğunu ve tarafların beyanlarının yasal dayanaklara uygunluğunu resmi olarak teyit eder.

Ticaret Siciline Tescil

Esas sözleşmenin noter onayının ardından, şirket merkezi adresine göre yetkilendirilen ticaret sicil müdürlüğüne başvuru yapılarak şirketin tescil işlemi tamamlanmalıdır. Bu süreç, şirketin tüzel kişilik kazanabilmesi açısından hukuki bir zorunluluk teşkil etmektedir. Ticaret sicil tescili, şirketin yasal olarak tanınmasını ve faaliyetlerine resmen başlamasını sağlar. Ayrıca, tescil işlemi, şirketin ünvanı, faaliyet alanı, sermaye yapısı ve diğer temel bilgilerini kamuya açık bir şekilde duyurmayı da mümkün kılar. Bu sayede, şirketin üçüncü kişiler nezdindeki güvenilirliği artırılarak, ticari işlemlerindeki şeffaflık sağlanır. Tescilin tamamlanmaması durumunda, şirketin hukuki varlığı tanınmaz ve faaliyetlerinin geçerliliği tartışmalı hale gelir.

Sermayenin Ödenmesi

Sermaye şirketlerinin kuruluş süreçlerinde, taahhüt edilen sermayenin belirli bir kısmının yasal mevzuata uygun şekilde ödenmesi gerekmektedir. Bu ödeme, şirketin mali yapısının güvence altına alınması ve yükümlülüklerinin karşılanabilmesi amacıyla zorunlu tutulmaktadır. Ödeme işlemi, kuruluş aşamasında belirlenen bir banka aracılığıyla gerçekleştirilir. Daha sonrasında ödeme dekontu, ticaret sicil müdürlüğüne sunularak işlemin resmiyet kazanması sağlanır. Bankaya yatırılan sermaye, şirketin ticari faaliyetlerine başlamadan önce mali güvenilirliğini gösteren önemli bir belge olarak kabul edilir. Ayrıca bu işlem, şirket ortaklarının taahhütlerini yerine getirdiğini ve şirketin finansal açıdan güçlü bir temele dayandığını kanıtlar. Sermaye ödeme sürecinin eksiksiz tamamlanmaması durumunda, şirketin tescil işlemleri durdurulabilir veya tüzel kişilik kazanması gecikebilir. Bu nedenle, kuruluş aşamasında ilgili yükümlülüklerin titizlikle yerine getirilmesi büyük önem taşımaktadır.

Vergi ve Sosyal Güvenlik Kayıtları

Ticaret sicil tescil işlemlerinin tamamlanmasının ardından, şirketin faaliyetlerine hukuka uygun şekilde devam edebilmesi için bağlı bulunduğu vergi dairesine ve Sosyal Güvenlik Kurumu’na (SGK) kayıt yaptırılması gerekmektedir. Vergi dairesi kaydı, şirketin vergi mükellefi olarak tanınmasını sağlayarak, gelir vergisi, katma değer vergisi (KDV) gibi yasal yükümlülüklerin yerine getirilmesi için temel teşkil eder. SGK kaydı ise, şirketin çalışanlarının sosyal güvenlik haklarının güvence altına alınması ve işverenin prim yükümlülüklerinin yasal çerçevede düzenlenmesi açısından zorunludur.

Bu kayıtlar, şirketin resmi kurumlar nezdinde tanınmasını ve ticari faaliyetlerinin denetim altında yürütülmesini mümkün kılar. Ayrıca, kayıt işlemlerinin tamamlanması, şirketin diğer kamu kurumlarıyla ilişkilerinde de kolaylık sağlamaktadır. Örneğin, kamu ihalelerine katılım, teşviklerden yararlanma veya işyeri ruhsatı alma gibi süreçler için vergi ve SGK kayıt belgeleri temel gereklilikler arasında yer alır. Bu nedenlerle, kuruluş aşamasında tescil işlemlerinin hemen ardından ilgili kayıtların eksiksiz yapılması büyük bir öneme sahiptir. Aksi takdirde şirket, hem idari yaptırımlarla karşı karşıya kalabilir hem de faaliyetlerini durdurmak zorunda kalabilir.

Ticaret Sicil Gazetesi’nde İlan

Kuruluş işlemlerinin tamamlanmasının ardından, şirketin kuruluş bilgileri Türkiye Ticaret Sicil Gazetesi’nde ilan edilerek kamuoyuna duyurulması sağlanır. Bu ilan, şirketin hukuki varlığının resmiyet kazanmasının yanı sıra, ticari faaliyetlerine başlaması için de temel bir adım teşkil etmektedir. İlan metni, şirketin unvanını, faaliyet alanını, sermaye yapısını, ortaklık oranlarını ve yasal temsilcilerini içeren detaylı bilgileri kapsar. Böylece şirket, üçüncü şahıslar ve diğer işletmeler nezdinde tanınır ve güvenilir bir ticari kimlik kazanır.

Türkiye Ticaret Sicil Gazetesi’nde yayımlanan bu ilan, aynı zamanda şirketin şeffaflığını ve hesap verebilirliğini artıran önemli bir mekanizmadır. Bu süreç, hem potansiyel iş ortakları ve müşteriler için güvence sağlar hem de şirketin ticari faaliyetlerinin yasal mevzuata uygun bir şekilde yürütüldüğünü belgelemektedir. Ayrıca, ilan edilme zorunluluğu, şirketlerin kayıt dışı faaliyet göstermesini engellemeye yönelik bir önlem niteliği taşır. İlanın yapılmaması ya da eksik yapılması durumunda, şirket hem idari yaptırımlara tabi olabilir hem de hukuki sorumluluklarla karşılaşabilmektedir. Bu nedenle, ilan sürecinin eksiksiz ve zamanında gerçekleştirilmesi büyük bir titizlikle ele alınmalıdır.

Gerekli Lisans ve İzinlerin Alınması

Şirketin faaliyet göstereceği sektöre bağlı olarak, ilgili kurum ve kuruluşlardan özel izinler veya lisanslar alınması gerekebilmektedir. Bu adım, sektörel düzenlemelere uyum sağlamak ve şirketin faaliyetlerini yasal çerçevede sürdürmesini temin etmek açısından kritik bir öneme sahiptir. Özellikle enerji, sağlık, finans, gıda üretimi ve dağıtımı gibi yüksek düzeyde düzenlemelere tabi sektörlerde, bu izinler ve lisanslar, hem tüketicilerin hem de kamu menfaatlerinin korunması amacıyla zorunlu tutulmaktadır.

İlgili izin veya lisansların alınması, yalnızca şirketin faaliyetlerine resmi olarak başlamasını sağlamakla kalmaz, aynı zamanda sektör içindeki güvenilirliğini ve itibarını da artırır. Örneğin, bir gıda işletmesinin Tarım ve Orman Bakanlığı’ndan üretim izni alması, ürünlerinin halk sağlığı standartlarına uygun olduğunu belgelendirir. Benzer şekilde, finans sektöründe faaliyet gösteren bir şirketin Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu’ndan (BDDK) lisans alması, yasal ve mali yeterliliğini ortaya koyar.

Bu süreçte, başvurulacak izin veya lisans türü, şirketin faaliyet alanına, büyüklüğüne ve hizmet sunacağı bölgeye göre değişiklik gösterebilmektedir. Dolayısıyla, sektörel mevzuatların titizlikle incelenmesi, gerekli belgelerin eksiksiz hazırlanması ve başvuru sürecinin zamanında tamamlanması büyük önem taşır. Aksi takdirde, izin eksikliği nedeniyle şirket, faaliyetleri durdurma cezası alabilir veya idari yaptırımlarla karşılaşabilir. Bu nedenle, kuruluş aşamasında bu tür gerekliliklerin önceden tespit edilmesi ve uygun bir planlama yapılması oldukça önemlidir.

Sonuç

Sermaye şirketlerinin, ekonomik faaliyetlerin sürdürülmesi ve iş dünyasında etkin bir şekilde yer alınması için önemli bir yapı taşı olduğunu söylemek mümkündür. Bu tür şirketler, sermaye yapısı, yönetim organizasyonu ve hukuki statüsü ile birçok avantaj sunmaktadır. Özellikle büyüme ve genişleme hedefleyen girişimciler için sermaye şirketi kurmak, sürdürülebilir bir iş modeli oluşturmanın yanı sıra riskleri minimize etme potansiyeline de sahiptir. Sonuç olarak, doğru planlama ve strateji ile şirket kurmak isteyenler için sermaye şirketleri, güçlü bir temel oluşturarak başarılı bir iş yolculuğuna kapı aralamaktadır.

Sermaye Şirketi ile İlgili Sıkça Sorulan Sorular

Sermaye Şirketlerinin Diğer Şirket Türlerine Göre En Belirgin Özelliği Nedir?

Sermaye şirketlerinin diğer şirket türlerine kıyasla en belirgin özelliği, ortakların sorumluluğunun taahhüt ettikleri sermaye miktarı ile sınırlı olmasıdır. Bu yapı, sermaye şirketlerini özellikle büyük ölçekli ticari faaliyetler ve yüksek riskli yatırımlar için uygun hale getirmektedir. Türk Ticaret Kanunu’na göre anonim ve limited şirketler gibi sermaye şirketlerinde, ortaklar şirket borçlarından dolayı kişisel malvarlıklarıyla sorumlu tutulmamakta, yalnızca koydukları sermaye oranında yükümlülük altına girmektedir. Bu özellik, sermaye şirketlerini risk yönetimi açısından avantajlı kılarken, büyük sermaye birikimlerini çekme ve profesyonel yönetim sistemleri kurma kapasitesini de artırmaktadır.

Sermaye Şirketlerinde Bedelli Sermaye Artırımı Nasıl Yapılır? 

Sermaye şirketlerinde bedelli sermaye artırımı, mevcut sermayenin ortaklardan ek sermaye tahsil edilerek artırılmasını ifade eden bir işlem olup, Türk Ticaret Kanunu hükümlerine uygun olarak yürütülmektedir. Bu süreç, yönetim kurulu veya müdürler kurulu tarafından alınan kararın genel kurulda onaylanmasıyla başlamaktadır. Sermaye artırımı sırasında, mevcut ortaklara rüçhan hakkı tanınarak, sermaye artışına katılma ve yeni pay alma önceliği sağlanmaktadır. Gerekli belgelerin hazırlanmasının ardından, sermaye artırımına ilişkin karar ticaret siciline tescil edilmekte ve Türkiye Ticaret Sicil Gazetesi’nde ilan edilmektedir. Ortaklar, belirlenen sermaye tutarını banka aracılığıyla şirkete yatırarak paylarına karşılık gelen pay senetlerini almaktadır. Bu işlem, şirketin mali yapısını güçlendirmek ve yeni yatırımlar için kaynak sağlamak amacıyla gerçekleştirilmektedir.

Sermaye Şirketlerinde Bedelsiz Sermaye Artırımı Nasıl Yapılır?

Sermaye şirketlerinde bedelsiz sermaye artırımı, şirketin mevcut öz kaynaklarını kullanarak sermaye artırımı gerçekleştirdiği bir yöntemdir. Bu işlem, şirketin ortaklarından herhangi bir ödeme talep etmeden, şirket bünyesinde biriken kaynakların sermayeye eklenmesiyle yapılmaktadır.

Herkes Sermaye Şirketi Kurabilir mi?

Sermaye şirketi kurmak, Türk Ticaret Kanunu’nda belirlenen yasal düzenlemelere uygun olarak herkesin erişimine açık bir imkan olmakla birlikte, bazı şartların yerine getirilmesini gerektirmektedir. Anonim ve limited şirketler gibi sermaye şirketlerinin kuruluşunda, belirli bir sermaye tutarının sağlanması, şirketin faaliyet alanına uygun belgelerin hazırlanması ve yasal prosedürlerin tamamlanması zorunludur. Ayrıca, şirket kurucularının fiil ehliyetine sahip olması ve kanunen yasaklanmış bir faaliyette bulunmamaları gerekmektedir. Yabancı uyruklu kişiler de Türkiye’de sermaye şirketi kurabilmektedir. Ancak, bu süreç özel düzenlemelere tabi olabilmektedir. Dolayısıyla, sermaye şirketi kurma hakkı geniş bir kesime tanınmış olmakla birlikte, yasal ve mali yükümlülüklerin yerine getirilmesi şarttır.

Sermaye Şirketleri Kimlerle Birleşebilir?

Sermaye şirketleri, Türk Ticaret Kanunu çerçevesinde belirlenen esaslara uygun olarak, diğer sermaye şirketleri, şahıs şirketleri veya kooperatifler ile birleşme gerçekleştirebilmektedir. Birleşme, tarafların hukuki ve mali yapılarını birleştirerek tek bir tüzel kişilik altında devam etmeleri anlamına gelmektedir. Ancak birleşme sürecinin yasal geçerlilik kazanabilmesi için tarafların genel kurul onayını alması, birleşme sözleşmesinin hazırlanması ve ticaret siciline tescil edilmesi gereklidir. Ayrıca, birleşme işleminin ilgili düzenlemelere uygunluğu bağımsız denetim yoluyla değerlendirilmelidir. Bu süreç, özellikle işletmelerin büyüme, rekabet gücünü artırma ve kaynaklarını daha etkin kullanma hedefleri doğrultusunda tercih edilmektedir.

CTA Image
image

Benzer Yazılar

İnternetten Tablo Satmak: Sanatınızı Tüm Dünyaya Ulaştırın

İnternet, sanatçıların eserlerini geleneksel sınırların ötesine taşımasına olanak tanıyan güçlü bir mecra haline gelmiştir. İnternetten tablo satmak, sanatçılara fiziksel galerilere bağımlı kalmadan eserlerini sergileme ve doğrudan alıcılarla buluşma fırsatı sunmaktadır. Online tablo satışı, sanatçılara küresel çapta görünürlük sağlarken, doğrudan satış yapma ve gelirlerini artırma imkânı tanımaktadır. Geleneksel satış yöntemleri yüksek maliyet ve sınırlı erişim sunarken, […]

E-Ticaret
OtherBlogFeatured

E-Ticaret Nedir? İşletmeler için Temel Bilgiler (2025)

Tüketicilerin büyük bir kısmı artık alışverişlerini fiziksel mağazalar yerine internet üzerinden gerçekleştiriyor. Günün her saati açık bir mağazaya sahip olmak, operasyon maliyetlerini düşürmek ve geniş kitlelere ulaşmak isteyen işletmeler için e-ticaret, stratejik bir konuma sahip. Ayrıca e-ticaret, tüketici alışkanlıklarını değiştiren mobil ticaret, sosyal medya alışverişi ve yapay zeka destekli kişiselleştirilmiş pazarlama gibi birçok yeniliği beraberinde […]

E-Ticaret
OtherBlogFeatured

Antrepo Nedir? (Lojistik ve Tedarik Süreçlerindeki Önemi)

Küresel ticaretin hızla büyümesi, ürünlerin depolanmasını ve gümrük işlemlerinin yönetimini giderek karmaşık bir hale getirmektedir. İşletmelerin, uluslararası ticarette zaman kaybı ve yüksek maliyetlerle karşılaşmaları, rekabet avantajlarını olumsuz etkilemektedir. Bu durum, ithalat ve ihracat süreçlerinin verimliliğini azaltarak, firmaların ticari faaliyetlerini sürdürülebilir bir şekilde yönetmelerini zorlaştırmaktadır. Depolama ve gümrükleme süreçlerinde yaşanan belirsizlikler, özellikle zamanında teslimat ve müşteri […]

E-Ticaret
OtherBlogFeatured

E-Ticarette Yeni Stopaj Düzenlemesi Neler Getiriyor?

E-ticaret sektörü, hızla büyüyen dinamik yapısıyla ekonomik kalkınmanın önemli bir bileşeni haline gelmiştir. Ancak, bu hızlı büyüme süreci, beraberinde düzenleyici çerçevede çeşitli değişiklikleri ve işletmelere yönelik yeni yükümlülükleri getirmektedir. Özellikle son dönemde uygulamaya alınan e-ticaret stopaj düzenlemeleri, işletmelerin maliyet yönetimi ve muhasebe süreçlerinde önemli yapısal etkiler yaratmıştır. Bu değişikliklere uygun hareket edilmemesi durumunda, işletmeler hem […]

E-Ticaret
OtherBlogFeatured

GTIN Nedir? Türleri, Yapısı ve Kullanım Alanları (2025)

Bir ürünün doğru şekilde tanımlanması ve izlenmesi, işletmelerin küresel pazarda daha görünür olmasında kritik bir rol oynamaktadır. Bu noktada Global Ticari Ürün Numarası (GTIN), işletmelerin ürünlerini uluslararası standartlara uygun şekilde tanımlayarak hem güvenli hem de hızlı bir şekilde ticaret yapmalarını kolaylaştırmaktadır. Bu sistem, stok takibi ve lojistik süreçlerinizi optimize etmenin yanı sıra, tüketici güvenliği ve […]

E-Ticaret
OtherBlogFeatured

Ücretsiz E-Kitaplarımızı İncelediniz mi?

ebook
Hemen İndirdownload
ebook
Hemen İndirdownload
ebook
Hemen İndirdownload
ebook
Hemen İndirdownload
ebook
Hemen İndirdownload
ebook
Hemen İndirdownload
prev
next

Bültenimize Abone Olun!