Girişimcilik
Son Güncelleme: 10.01.2024
Kurumlar Vergisi Nedir? Nasıl Hesaplanır? (2024)
Son Güncelleme: 10.01.2024
- Kurumlar Vergisi Nedir?
- Kurumlar Vergisi Kanunu
- Kurumlar Vergisinin Mükellefleri
- Kurumlar Vergisine Konu Olan Kazançlar Nelerdir?
- 2024 Kurumlar Vergisi Oranı Kaçtır?
- Kurumlar Vergisi Nasıl Hesaplanır?
- Kurumlar Vergisi Beyannamesi Nasıl Hazırlanır?
- Kurumlar Vergisini Kimler Ödemekle Yükümlüdür?
- Kurumlar Vergisi Nasıl ve Nereye Ödenir?
- Kurumlar Vergisi ile İlgili Sıkça Sorulan Sorular
Kurumlar vergisi, iş dünyasının vazgeçilmez bir unsuru olarak, şirketlerin finansal yapısını ve ekonomik kararlarını doğrudan etkiler. Türkiye’de faaliyet gösteren şirketler için hem bir yükümlülük hem de bir sorumluluk olan kurumlar vergisi, şirket kazançlarının vergilendirilmesi sürecini düzenler.
Bu içeriğimizde, kurumlar vergisinin tanımını, hesaplanış yöntemlerini, ilgili yasal mevzuatı, mükellefleri ve vergilendirme kapsamına giren kazanç türlerini detaylı bir şekilde inceleyeceğiz. Bu bilgiler, şirket yöneticileri ve finans profesyonelleri için olduğu kadar, vergi mevzuatına ilgi duyan herkes için de değerli bir kaynak olacak. Keyifli okumalar!
Kurumlar Vergisi Nedir?
Kurumlar vergisi, şirketlerin ve diğer tüzel kişiliklerin yıllık kârlarından hesaplanan ve şirketlerin ticari kazançlarının bir bölümünü kamu hizmetleri için devlete aktarmalarını sağlayan bir vergi türüdür.
Kurumlar Vergisi Kanunu
Kurumlar Vergisi Kanunu (Kanun No. 5520), Türkiye’de 13 Haziran 2006 tarihinde kabul edilmiş bir yasadır. Bu kanun, Türkiye’de faaliyet gösteren şirketlerin ve diğer tüzel kişiliklerin elde ettikleri kâr üzerinden ödemesi gereken verginin kurallarını belirler. Kanun ayrıca bu kurumların hangi koşullar altında vergiye tabii olduğunu, verginin nasıl hesaplanacağını, hangi gelirlerin vergilendirileceğini ve muafiyetlerin yanı sıra indirimlerin nasıl uygulanacağını düzenlemektedir. Kanunun amacı, şirketlerin elde ettiği kârlar üzerinden adil ve sistematik bir şekilde vergi toplamak ve bu vergilerin devlet bütçesine katkısını sağlamaktır.
Türkiye’de, Kurumlar Vergisi Kanunu, şirketler ve diğer tüzel kişiliklerin kârlarına uygulanan bir vergi sistemini düzenler. Türkiye’deki şirketler (finans sektöründekiler hariç) standart bir Kurumlar Vergisi (CIT) oranı olan %25‘e tabidir. Finans sektöründeki şirketler için bu oran %30‘dur.
Kurumlar Vergisi Kanunu, şirketlerin vergilenebilir gelirlerini, muafiyetler ve indirimler yapıldıktan sonra net muhasebe kârlarına göre hesaplamayı ve önceki yılın zararlarını sınırlı bir şekilde taşımayı da içerir. Türk vergi mevzuatına göre, gelir vergilendirmesi, mükellefin ikamet yerine bağlı olarak önemli ölçüde farklılık gösterir. Türkiye’de ikamet eden kurumlar, dünya genelindeki tüm gelirleri üzerinden vergilendirilirken, Türkiye dışında ikamet eden kurumlar yalnızca Türkiye’deki faaliyetlerden elde edilen gelir üzerinden vergilendirilir.
Bu kanunun uygulanması, şirketlerin finansal stratejilerini ve kararlarını önemli ölçüde etkileyebilir. Bu nedenle, şirketlerin bu vergi yükümlülüklerini dikkate alarak finansal planlamalarını yapmaları önemlidir.
Kanun ile ilgili daha ayrıntılı bilgiye Resmi Gazete aracılığıyla ulaşabilirsiniz.
Kurumlar Vergisinin Mükellefleri
Sermaye Şirketleri
Kurumlar vergisi mükellefleri arasında sermaye şirketleri önemli bir yer tutar. Sermaye şirketleri; anonim şirketler, limited şirketler ve sermayesi paylara bölünmüş komandit şirketler gibi çeşitli türleri kapsıyor. Bu tür şirketler, elde ettikleri kâr üzerinden devlete kurumlar vergisi ödemekle yükümlüdürler. Sermaye şirketlerinin vergilendirilmesi, şirketin net kârının belirlenmesi ve bu kâr üzerinden hesaplanan vergi oranlarına göre yapılmakla birlikte bu süreçte, şirketlerin muhasebe kayıtları, giderleri, muafiyetleri ve indirimleri dikkate alınarak net vergilenebilir gelirleri hesaplanır.
İktisadi Kamu Kuruluşları
İktisadi kamu kuruluşları, Türkiye’de kurumlar vergisi mükellefleri arasında yer alır. Bu tür kuruluşlar, devlete ait veya kamu yararına çalışan ve ticari faaliyetlerde bulunan kurumlardır. İktisadi kamu kuruluşları, kâr amacı güden ticari faaliyetlerinden elde ettikleri gelir üzerinden Kurumlar Vergisi’ne tabidir. Bu kuruluşların vergilendirilmesi, diğer özel sektör şirketleri gibi, elde ettikleri net kâr üzerinden yapılmakla birlikte bu süreç, şirketin muhasebe kayıtlarına ve finansal raporlamalarına dayanır. İktisadi kamu kuruluşları, kamu hizmetlerinin finansmanına katkıda bulunmak amacıyla bu vergiyi ödüyor.
İş Ortaklıkları
İş ortaklıkları, Türkiye’de kurumlar vergisi mükellefleri arasında sayılır. İş ortaklıkları, genellikle belirli bir proje veya iş için bir araya gelen iki veya daha fazla şirketin oluşturduğu geçici ortak girişimlerdir. Bu tür ortaklıklar, ortaklıkta elde edilen kârın her bir ortağın payına düşen kısmı üzerinden vergilendirilir. İş ortaklıklarının kurumlar vergisi yükümlülükleri, ortaklığın gelir-gider hesapları ve elde edilen net kâr üzerinden hesaplanır. Her bir ortak, kendi payına düşen kâr üzerinden kendi kurumsal vergi yükümlülüklerini yerine getirir.
Dernek veya Vakıflara Ait İşletmeler
Dernekler veya vakıflara ait işletmeler de Türkiye’de kurumlar vergisi mükellefleri arasında bulunur. Bu tür işletmeler, bir dernek veya vakfın sahip olduğu ve ticari faaliyetlerde bulunan kuruluşlardır. Dernek veya vakfa ait işletmeler, ticari faaliyetlerinden elde ettikleri kâr üzerinden kurumlar vergisi ödemekle yükümlüdür. Bu işletmelerin vergilendirilmesi, elde ettikleri gelir ve gerçekleştirdikleri giderlerin dikkate alınarak hesaplanan net kâr üzerinden yapılır. Ancak, bu tür işletmelerin vergi muafiyetleri ve indirimleri, bu işletmelerin kamu yararına çalışma niteliklerine bağlı olarak farklılık gösterebilir.
Kooperatifler
Türkiye’de kooperatifler, kurumlar vergisi mükellefleri arasında yer alır. Kooperatifler, üyelerinin ortak ekonomik, sosyal ve kültürel ihtiyaçlarını karşılamak amacıyla kurulan ve üyeleri tarafından yönetilen örgütlenmelerdir. Bu tür kuruluşlar, ticari faaliyetlerinden elde ettikleri gelir üzerinden Kurumlar vergisine tabidir. Kooperatiflerin vergilendirilmesi, işletmenin net kârının belirlenmesi ve bu kâr üzerinden hesaplanan vergi oranlarına göre yapılır. Kooperatiflerin vergilendirilmesinde, muhasebe kayıtları, giderleri, muafiyetleri ve indirimleri dikkate alınarak net vergilenebilir gelirleri hesaplanır.
Kurumlar Vergisine Konu Olan Kazançlar Nelerdir?
Ticari Kazançlar
Kurumlar vergisine konu olan ticari kazançlar, şirketlerin veya diğer tüzel kişiliklerin ticari faaliyetlerinden elde ettiği gelirleri ifade eder. Bu kapsamda, şirketlerin ürün satışı, hizmet sunumu gibi faaliyetlerden elde ettiği gelirler ticari kazanç olarak değerlendirilir. Ticari kazanç, bir şirketin ana faaliyet alanlarından elde ettiği net gelir anlamına gelir ve bu, şirketin toplam gelirinden ilgili giderlerin çıkarılmasıyla hesaplanır. Ticari kazanç, şirketlerin kurumlar vergisi matrahının belirlenmesinde temel unsuru oluşturur ve şirketlerin finansal performansının bir göstergesi olarak kabul edilir.
Serbest Meslek Kazançları
Kurumlar vergisi kapsamında serbest meslek kazançları, genellikle şirket veya tüzel kişilik statüsüne sahip olmayan bireylerin veya ortaklıkların serbest meslek faaliyetlerinden elde ettiği gelirlerdir. Serbest meslek kazançları,doktorlar, avukatlar, mühendisler, mimarlar, danışmanlar ve benzeri serbest meslek erbabının mesleki faaliyetlerinden elde ettiği gelirleri içerir. Bu serbest meslek kazançları bu faaliyetlerden elde edilen brüt gelirlerden giderlerin düşülmesiyle hesaplanan net gelir üzerinden vergilendirilir. Bu tür gelirler, bireysel gelir vergisi kapsamında değerlendirilir ve genellikle kurumlar vergisi mükellefleri tarafından beyan edilmez.
Ücret
Kurumlar vergisi, şirketlerin ve diğer tüzel kişiliklerin kâr üzerinden ödedikleri vergidir, oysa ücret, şirketlerin çalışanlarına iş karşılığında ödediği bedeldir. Kurumlar vergisi açısından, ücretler şirketin giderleri olarak kabul edilir ve bu giderler, şirketin vergilenebilir kârını hesaplarken düşülür. Yani, bir şirketin çalışanlarına ödediği ücretler, o şirketin net kârını ve dolayısıyla ödeyeceği kurumlar vergisi tutarını azaltan unsurlar arasında yer alır. Bu durum, şirketin finansal planlaması ve vergi yükümlülükleri açısından önemlidir.
Zirai Kazançlar
Zirai kazançlar, tarım ile uğraşan bireyler veya şirketler tarafından tarımsal faaliyetlerden elde edilen gelirleri ifade eder. Bu kazançlar, tarımsal ürünlerin yetiştirilmesi, üretilmesi ve satılmasından kaynaklanır. Kurumlar vergisi açısından, zirai kazançlar genellikle tüzel kişiliklerin veya tarımla uğraşan şirketlerin elde ettiği gelir olarak değerlendirilir ve bu gelirler üzerinden vergi hesaplanır. Zirai faaliyetlerden elde edilen net gelir, ilgili giderler düşüldükten sonra hesaplanır ve bu net kazanç üzerinden kurumlar vergisi yükümlülüğü doğar.
Gayrimenkul Sermaye İradı
Gayrimenkul sermaye iradı, gayrimenkullerin kiralama, satış ya da benzeri işlemlerden elde edilen gelirlerini ifade eder. Kiralanan veya işletilen gayrimenkul varlıklarından sağlanan kira gelirleri, bu kapsamda değerlendirilir. Bu vergi, gayrimenkulden elde edilen brüt gelirden ilgili giderlerin ve masrafların düşülmesiyle hesaplanan miktarı içerir.
Menkul Sermaye İradı
Menkul sermaye iradı, hisse senetleri, tahviller, bonolar gibi menkul kıymetlerden veya banka mevduatlarından elde edilen faiz, temettü ve benzeri gelirleri ifade eder. Kurumlar Vergisi kapsamında, şirketlerin veya tüzel kişiliklerin bu tür menkul kıymet yatırımlarından elde ettiği gelirler vergilendirilir. Menkul sermaye iradı, şirketin yatırım portföyünden elde ettiği net gelirlerden oluşur ve bu gelirler şirketin vergilenebilir gelirini hesaplarken dikkate alınır. Bu gelirler, şirketin finansal performansının bir parçası olarak kabul edilir ve kurumlar vergisi matrahının belirlenmesinde önemli bir rol oynamaktadır.
Diğer Kazançlar ve İratlar
Diğer kazançlar ve iratlar, kurumlar vergisi kapsamında değerlendirilen ve yukarıda belirtilen ana kategorilerin dışında kalan gelir türlerini ifade eder. Bu, şirketlerin ve tüzel kişiliklerin olağan dışı veya tek seferlik işlemlerden, fikri mülkiyet haklarından (patentler, telif hakları, marka hakları gibi), cezalar veya tazminatlar gibi hukuki işlemlerden elde ettiği gelirleri kapsar. Ayrıca, sermaye artırımları, bağışlar veya miraslar gibi beklenmedik gelir kaynakları da bu kategoride değerlendirilebilir. Bu tür gelirler, şirketin toplam vergilenebilir gelirini hesaplarken dikkate alınır ve kurumlar vergisi yükümlülüğünün belirlenmesinde rol oynar.
2024 Kurumlar Vergisi Oranı Kaçtır?
7456 Sayılı Kanun ile Türkiye’de kurumlar vergisi oranlarında önemli değişiklikler yapılmıştır. Bu düzenleme, 1 Ekim 2023‘ten itibaren geçerli olacak şekilde, 2023 kurumlar vergisi oranını %20‘den %25’e yükseltmiştir. Ayrıca, finans sektöründe faaliyet gösteren bankalar ve belirli finansal kuruluşlar için bu oran %30 olarak belirlenmiştir.
İhracat yapan kurumlar için ise, münhasıran ihracattan elde edilen kazançlara uygulanan kurumlar vergisi oranı, teşvik amacıyla 5 puan indirimli olarak uygulanacak şekilde düzenlenmiştir. Bu değişiklikler, 2023 yılı ve sonrasındaki vergilendirme dönemlerinde uygulanacaktır.
2024 yılı için Türkiye’deki kurumlar vergisi oranı, Resmi Gazete’de duyurulan karara göre %25 olarak belirlenmiştir.
Kurumlar Vergisi Nasıl Hesaplanır?
Kurumlar vergisi hesaplama işlemi bir şirketin veya tüzel kişiliğin net kârı üzerinden yapılıyor. İlk olarak, şirketin toplam gelirleri, bu gelirlerin elde edilmesi için yapılan maliyetler ve işletme giderleri çıkarılarak brüt kâr belirlenir. Daha sonra, brüt kârdan, yasal düzenlemeler çerçevesinde kabul edilebilir olan diğer giderler ve muafiyetler düşülür. Bu işlemler sonucunda elde edilen miktar, şirketin vergilenebilir net kârını oluşturur.
Hesaplanan net kâr üzerinden, o yıl için geçerli olan kurumlar vergisi oranı uygulanarak vergi tutarı belirlenir. Bu süreç, şirketin finansal kayıtlarına ve ilgili vergi mevzuatına dayanır. Bu hesaplama, şirketin vergi beyannamesi üzerinden yapılır ve belirlenen vergi tutarı, yasal süreler içinde ilgili vergi dairesine ödenir.
Kurumlar Vergisi Beyannamesi Nasıl Hazırlanır?
Kurumlar vergisi beyannamesinin hazırlanması, şirketin finansal kayıtlarının toplanması ve düzenlenmesi ile başlar. Bu süreçte, şirketin gelir-gider tabloları, maliyet raporları ve diğer muhasebe belgeleri inceleniyor. Ardından, şirketin vergilenebilir geliri hesaplanarak toplam gelirlerden kabul edilebilir giderlerin ve yasal indirimlerin çıkarılmasıyla elde edilen net kâr üzerinden geçerli kurumlar vergisi oranı uygulanarak vergi yükümlülüğü belirlenir.
Hazırlanan beyanname, gerekli ekler ve belgelerle birlikte, yasal süresi içinde ilgili vergi dairesine elektronik veya fiziksel olarak sunulur. Bu süreçte, şirketin muhasebe ve finans departmanları veya dışarıdan hizmet alınan bir muhasebeci veya mali müşavir genellikle beyanname hazırlama ve sunma işlemlerini yürütür.
Kurumlar Vergisi Beyannamesi Ne Zaman Verilir?
Türkiye’de Kurumlar Vergisi Beyannamesi, mali takvim yılının sona ermesinden sonra dört ay içinde verilir. Örneğin, mali yıl takvim yılına göre düzenlendiği takdirde, beyanname her yılın Nisan ayının sonuna kadar verilmelidir. Bu, şirketlerin önceki mali yıl içindeki faaliyetlerine ait vergisel yükümlülüklerini yerine getirmeleri için belirlenen resmi süredir. Kurumlar Vergisi Beyannamesinin zamanında ve doğru bir şekilde verilmesi, cezai yaptırımlardan kaçınmak için önemlidir.
Kurumlar Vergisi Beyannamesine Eklenmesi Gereken Bildirim ve Belgeler Nelerdir?
Kurumlar vergisi beyannamesine eklenmesi gereken bildirim ve belgeler genellikle şunları içerir:
Gelir ve Gider Tabloları
Kurumlar vergisi beyannamesine eklenmesi gereken Gelir ve Gider Tabloları, şirketin o mali yıl içinde gerçekleştirdiği tüm finansal işlemleri detaylı bir şekilde gösterir. Bu tablolar, şirketin elde ettiği gelirleri ve yaptığı harcamaları kapsamlı bir biçimde listeler. Gelirler, şirketin satışları, hizmet gelirleri, faiz gelirleri gibi çeşitli kaynaklardan elde edilen tüm finansal girişleri içerir. Giderler ise işletme masrafları, personel maaşları, kira giderleri, amortisman giderleri gibi şirketin operasyonları için yapılan harcamaları kapsar.
Bu tablolar, şirketin mali durumunun doğru bir şekilde değerlendirilmesini ve vergilenebilir gelirin hesaplanmasını sağlamaktadır.
Bilanço ve Gelir Tablosu
Bilanço ve gelir tablosu, kurumlar vergisi beyannamesine eklenmesi gereken temel finansal raporlardır. Bilanço, şirketin belirli bir tarihteki varlıklarını, yükümlülüklerini ve öz sermayesini gösterir ve şirketin mali yapısına dair kesin bir anlık görünüm sağlar. Gelir Tablosu ise, belirli bir dönemdeki şirketin faaliyetlerinden elde ettiği gelirleri ve bu faaliyetlerle ilişkili giderleri içerir.
Bu iki belge, şirketin finansal sağlığını ve performansını anlamak için kritik öneme sahiptir ve vergi mükelleflerinin doğru vergi yükümlülüklerini hesaplamalarında temel rol oynar.
Amortisman Tabloları
Amortisman tabloları, Kurumlar Vergisi Beyannamesine eklenmesi gereken önemli belgeler arasında yer alır. Bu tablolar, şirketin sabit kıymetlerinin (binalar, makine ve ekipmanlar, araçlar vb.) zaman içindeki değer kaybını sistematik bir şekilde gösterir. Amortisman, bu sabit varlıkların kullanım ömrü boyunca maliyetlerinin dönemlere yayılmasını ifade eder ve şirketin gelir tablosunda bir gider olarak yer alır.
Amortisman Tabloları, şirketin varlıklarının yıpranma oranlarını ve bu yıpranmanın maliyetini belgeleyerek, vergilenebilir kârın doğru bir şekilde hesaplanmasına katkı sağlar.
Muafiyet ve İstisnalarla İlgili Belgeler
Muafiyet ve istisnalarla ilgili belgeler, kurumlar vergisi beyannamesine eklenmesi gereken önemli belgeler arasında bulunur. Bu belgeler, şirketin yararlanabileceği herhangi bir vergi muafiyeti veya istisna ile ilgili bilgileri içerir. Örneğin, bazı yatırım teşvikleri, Ar-Ge faaliyetleri veya ihracatla ilgili vergi indirimleri gibi özel durumlar, şirketin vergilendirilebilir gelirini azaltabilir. Bu tür muafiyet ve istisnaların yasal şartlara uygun şekilde uygulandığını ve şirketin bu haklardan yararlandığını doğrulayan belgeler, vergi beyannamesi sürecinde önemli bir rol oynar.
Bağımsız Denetim Raporları
Bağımsız denetim raporları, özellikle büyük şirketler ve halka açık şirketler için kurumlar vergisi beyannamesine eklenmesi gereken önemli belgelerdir. Bu raporlar, bağımsız bir denetim firması tarafından hazırlanır ve şirketin finansal tablolarının ve diğer ilgili finansal bilgilerin doğruluğunu, güvenilirliğini ve yasal mevzuata uygunluğunu onaylar.
Bağımsız denetim raporları, şirketin mali işlemlerinin şeffaflığını ve doğruluğunu gösterir, bu da vergi idaresine şirketin finansal durumuna dair güvenilir bir bakış açısı sağlar.
Diğer İlgili Belgeler
Diğer ilgili belgeler, kurumlar vergisi beyannamesine eklenebilecek ve şirketin özel durumlarına veya sektöre özgü ek belge ve bilgileri içerebilir. Örnek olarak, özel sektör teşvikleri, hükümet yardımları, uluslararası ticaret işlemleri ile ilgili belgeler veya herhangi bir yasal düzenleme gereği sunulması gereken ek raporlar sayılabilir. Bu belgeler, şirketin mali durumunu ve vergi yükümlülüklerini tam olarak yansıtan geniş bir resim çizmek için gereklidir.
Bu belgeler, beyannamenin doğru ve tam bir şekilde hazırlanması için gereklidir ve şirketin vergi yükümlülüklerinin doğru bir şekilde hesaplanmasını sağlar.
Kurumlar Vergisini Kimler Ödemekle Yükümlüdür?
Kurumlar vergisini ödemekle yükümlü olanlar, genellikle şirketler ve diğer tüzel kişiliklerdir. Bu grup içinde anonim şirketler, limited şirketler ve sermayesi paylara bölünmüş komandit şirketler bulunur. Ayrıca, kooperatifler, dernek veya vakıflara ait işletmeler, iktisadi kamu kuruluşları ve iş ortaklıkları da kurumlar vergisi mükellefleri arasında yer alır. Bu tüzel kişilikler, ticari faaliyetlerinden elde ettikleri kâr üzerinden vergi ödemekle yükümlüdürler ve bu vergi, ilgili vergi mevzuatına ve yıllık finansal performanslarına göre hesaplanır.
Kurumlar Vergisinden Kimler Muaf Olabilir?
Genellikle devlet ve yerel yönetimlere bağlı kurumlar, bazı kamu kurumları ve kuruluşlarının yanı sıra belirli koşulları sağlayan dernekler ve vakıflar da kurumlar vergisinden muaf olabilirler. Kurumlar vergisi muafiyeti genellikle kurumların veya kuruluşların kamu yararına faaliyet gösterip göstermediğine ve yasal düzenlemelere bağlı olarak belirleniyor. Muafiyetin kapsamı ve şartları, Türkiye’nin vergi mevzuatı ve ilgili yasal düzenlemeler çerçevesinde tanımlanır.
Kurumlar Vergisi Nasıl ve Nereye Ödenir?
Kurumlar vergisi, genellikle şirketlerin mali yıl sonrasında hazırladıkları ve sundukları kurumlar vergisi beyannamesi üzerinden hesaplanır ve belirlenen vergi tutarı, Türkiye’de Gelir İdaresi Başkanlığı’na (GİB) elektronik ödeme sistemleri, bankalar aracılığıyla veya doğrudan ödenir.
Ödeme süreci, beyanname verme süreciyle eş zamanlı olarak yürütülür ve vergi mükellefleri, vergi yükümlülüklerini yasal süreler içinde yerine getirmekle yükümlüdürler. Bu süreç, şirketlerin muhasebe departmanları veya mali müşavirler tarafından yönetilir ve doğru hesaplama ve zamanında ödeme, cezai yaptırımlardan kaçınmak için önemlidir.
Kurumlar Vergisi Ne Zaman Ödenir?
Türkiye’deki şirketler, mali yılın bitimini takiben belirlenen bir süre zarfında Kurumlar Vergisi’ni ödemekle yükümlüdürler. Eğer bir şirket mali yıl olarak takvim yılını kullanıyorsa, Nisan ayının son gününe kadar Kurumlar Vergisi Beyannamesi’ni vermeleri gerekmektedir.
Kurumlar Vergisi ile İlgili Sıkça Sorulan Sorular
Kurumlar Vergisi Neden Alınır?
Kurumlar vergisi, vergi türleri arasında özel bir yere sahip olup, devletin kamu hizmetlerini finanse etmesi, ekonomik dengenin sağlanması ve sosyal adaletin teşvik edilmesi gibi kritik işlevlere hizmet eder. Bu vergi, şirketlerin elde ettiği kar üzerinden alınarak, sağlık, eğitim ve altyapı gibi temel kamu hizmetlerinin yanı sıra ekonomik kalkınmayı destekleyen projelere kaynak sağlar. Aynı zamanda, gelirin yeniden dağıtılmasında önemli bir rol oynayarak, toplumdaki gelir eşitsizliğini azaltmaya ve daha adil bir toplumsal yapı oluşturmaya yardımcı olur. Kurumlar Vergisi bu şekilde, hem ekonomik hem de sosyal açıdan bir ülkenin sağlıklı işleyişine katkıda bulunan temel bir vergi türü olarak önemini korur.
Kurumlar Vergisi Tarhı Nedir?
Kurumlar vergisi tarhı, vergi dairesinin bir mükellefe ait kurumlar vergisi borcunun miktarını belirleyip bu borcu resmi olarak kayıtlara geçirmesi sürecidir. Bu işlem, vergi dairesi tarafından şirketlerin sunmuş olduğu kurumlar vergisi beyannamesi ve ilgili finansal belgelerin incelenmesi sonucunda gerçekleştirilir.
Kurumlar Vergisinde Gider Göstermek Mümkün mü?
Kurumlar Vergisinde belirli türdeki giderler vergi matrahını düşürmek için gösterilebilir. Bunlar, şirketin ticari faaliyetleriyle doğrudan ilgili olan ve yasal düzenlemelere uygun işletme giderleri, personel maaşları, kira harcamaları, amortisman giderleri ve diğer işletme masrafları gibi giderlerdir. Ancak, bu giderlerin vergi mevzuatı ve ilgili yasal düzenlemelere uygun olması ve düzgün bir şekilde belgelenmesi gerekiyor.
Şahıs Şirketi Kurumlar Vergisi Öder mi?
Şahıs şirketleri kurumlar vergisi ödemezler. Şahıs şirketleri, şirket sahibinin bireysel gelir vergisi mükellefiyeti altında değerlendirilir ve şirketin elde ettiği gelir, sahibinin kişisel gelir vergisi beyannamesine dahil edilir. Bu tür şirketler için gelir, şirket sahibinin diğer gelirleriyle birleştirilerek toplam gelir vergisi hesaplanır. Bunun yerine, şahıs şirketleri, işletmelerinin elde ettiği kâr üzerinden gelir vergisine tabii tutulurlar.
Yıllık Kurumlar Vergisi Ne Kadar?
Yıllık kurumlar vergisi oranı, ülkeden ülkeye ve bazen sektöre göre değişiklik gösterebilir. Türkiye’de 2024 yılı itibarıyla genel kurumlar vergisi oranı %25 olarak belirlenmiştir. Finans sektöründe faaliyet gösteren şirketler için bu oran %30‘dur. Yıllık kurumlar vergisi miktarı, bir şirketin o yıl içinde elde ettiği net kâr üzerinden hesaplanır. Net kâr, şirketin toplam gelirinden giderlerin ve yasal olarak kabul edilen diğer indirimlerin çıkarılmasıyla elde edilir ve bu net kâra uygulanan oran, ödenmesi gereken vergi miktarını belirler.
Kurumlar Vergisi Yılda Kaç Kez Verilir?
Kurumlar vergisi, genellikle yılda bir kez verilir. Şirketler, mali takvim yılının sona ermesinden sonra, genellikle dört ay içinde kurumlar vergisi beyannamesini hazırlayıp ilgili vergi dairesine sunarlar. Türkiye’de, eğer mali yıl takvim yılı ile örtüşüyorsa, bu beyanname genellikle Nisan ayının sonuna kadar verilir. Bu beyanname, önceki mali yılın kazançlarını kapsar ve bu dönem için hesaplanan verginin beyanını ve ödemesini içerir.
Kurumlar Vergisi İndirimi Yapılır mı?
Türkiye’de kurumlar vergisi üzerinden çeşitli indirimler yapılabilir. Bu indirimler, şirketin yatırımları, Ar-Ge faaliyetleri, ihracat gelirleri gibi özel durumlarına bağlı olabilir ve vergi yükünü azaltmayı amaçlar. Örneğin, teşvik edilen sektörlerde faaliyet gösteren şirketler veya belli kriterleri karşılayan ihracatçı şirketler, vergi indirimlerinden yararlanabilirler. Ancak, bu indirimlerin uygulanabilmesi için ilgili mevzuata uygunluk ve bazı yasal şartların yerine getirilmesi gerekmektedir.