Girişimcilik
Son Güncelleme: 12.03.2024
Amerika’da Şirket Kurmak: Şartlar ve Süreç (2024)
Son Güncelleme: 12.03.2024
- Amerika’da Şirket Kurmanın Önemi
- Amerika’da Şirket Kurmanın Sağladığı Avantajlar
- Amerika’da Şirket Kurmanın Dezavantajları
- Amerika’da Kurulabilecek Şirket Türleri
- Amerika’da Şirket Kurmak için Gerekli Olan Şartlar
- Amerika’da Nasıl Şirket Kurulur?
- Amerika’da Şirket Kurmanın Maliyeti
- Amerika’da Şirket Kurmak ile İlgili Sıkça Sorulan Sorular
Amerika Birleşik Devletleri, güçlü hukuki altyapısı ve dünya çapında kabul gören pazar erişimi ile girişimciler için cazip bir destinasyon olmaya devam ediyor. Amerika’da şirket kurma süreci, seçilecek işletme türünden, uygun vergi planlamasına, iş lisanslarının ve izinlerinin alınmasından, potansiyel pazar analizine kadar geniş bir yelpazeyi kapsamaktadır. Amerika’da şirket kurmak isteyenlerin takip etmesi gereken adımlar, hem yerel hem de uluslararası girişimciler için benzersiz fırsatlar sunarken, aynı zamanda belirli meydan okumaları da beraberinde getiriyor.
Bu içeriğimizde, 2024 itibarıyla Amerika’da şirket kurma süreçleri, karşılaşılabilecek zorluklar ve bu süreci başarıyla yönetmek için gereken adımlar detaylandıracağız. Keyifli okumalar!
Amerika’da Şirket Kurmanın Önemi
Amerika Birleşik Devletleri’nde şirket kurmak iş dünyasında çeşitli avantajlar sunuyor. Öncelikle, Amerika’nın dünya çapında milyonlarca tüketiciye erişim sağlayan geniş bir pazarı ve tüketici tabanı bulunmaktadır. Bu da işletmelerin geniş bir müşteri yelpazesiyle etkileşime girme ve ürün veya hizmetlerini çeşitli segmentlere sunma fırsatı anlamına gelmektedir. Amerika, aynı zamanda girişimciliğin ve teknolojik ilerlemenin merkezi olarak kabul edilmektedir. Bu ortam, özellikle teknoloji odaklı girişimler ve start-up’lar için mükemmel bir zemin sunar, işletmelere en yeni trendler ve gelişmelerden faydalanma imkanı tanır.
Amerika’da iş yapmanın bir diğer önemli yönü, güçlü hukuki ve ticari altyapıdır. Bu durum, işletmelere güvenli bir çevre sağlar ve fikri mülkiyet hakları, sözleşmeler ve ticari anlaşmazlıklar gibi önemli konularda netlik ve koruma sunar. Uluslararası işbirliği ve networking imkanları da Amerika’nın sunduğu benzersiz fırsatlardandır. Buradaki işletmeler, global bir marka oluşturma ve dünya çapında tanınan bir iş ağına dahil olma şansına sahiptir.
Ek olarak, Amerika, yetenekli bir iş gücüne de ev sahipliği yapmaktadır. Bu durum, işletmelerin ihtiyaç duydukları beceri setlerine sahip çalışanları bulmalarını ve yenilikçi fikirlerini hayata geçirmelerini kolaylaştırır. Tüm bu faktörler, Amerika’da şirket kurmanın sadece finansal kazanç anlamına gelmekle kalmayıp, aynı zamanda işletmelere uluslararası alanda tanınma ve marka değeri oluşturma fırsatı sunduğunu göstermektedir. Bu nedenlerle, Amerika, birçok girişimci ve iş insanı için işlerini genişletmek ve küresel bir oyuncu olmak istediklerinde tercih ettikleri bir destinasyon haline gelmiştir.
Amerika’da Şirket Kurmanın Sağladığı Avantajlar
Küresel Pazarlara Kolay Erişim
Amerika’da şirket kurmanın sağladığı avantajlar arasında belki de en çarpıcı olanı, küresel pazarlara kolay erişimdir. Amerika Birleşik Devletleri, dünya ekonomisinde merkezi bir role sahip olup, işletmelere geniş bir uluslararası alanda faaliyet gösterme kapısını aralar. Bu da Amerika merkezli şirketlerin, sadece Amerika pazarına değil, aynı zamanda Avrupa, Asya, Afrika ve diğer bölgelerdeki pazarlara da daha rahat bir şekilde ulaşabilmesini sağlar. Küresel ticaret anlaşmaları ve çok uluslu işbirlikleri sayesinde, Amerika’da kurulan bir işletme, dünya çapında tanınma potansiyeline sahip olur ve bu da marka bilinirliğini ve iş hacmini artırır.
Amerika’nın sahip olduğu gelişmiş altyapı ve teknoloji, işletmelere ürün ve hizmetlerini uluslararası pazarlara daha etkin bir şekilde sunma imkanı verir. E-ticaret, dijital pazarlama ve lojistik hizmetlerindeki yenilikler, sınırlar ötesi ticareti daha da kolaylaştırır ve işletmelere farklı coğrafyalardaki müşterilere ulaşma konusunda önemli bir avantaj sağlar.
Amerika’da şirket kurmak, işletmelere güçlü bir marka imajı ve prestij kazandırır. Dünya çapında Amerikan şirketleri, kalite ve güvenilirlik açısından yüksek bir standart olarak görülür. Bu durum, yabancı pazarlarda iş yaparken, müşteri güvenini ve iş ortaklıklarını oluşturma konusunda büyük bir avantaj sağlar.
Esnek Hukuk Sistemi
Amerika Birleşik Devletleri’nde şirket kurmanın sağladığı bir diğer önemli avantaj, esnek hukuk sistemidir. Bu sistem, işletmelerin hızlı ve etkili bir şekilde kurulmasını, büyümesini ve adaptasyonunu kolaylaştırır. Amerikan hukuk sistemi, şirketlerin farklı iş modelleri ve stratejileri geliştirmelerine olanak tanırken, aynı zamanda onları çeşitli hukuki risklere karşı korur.
Bu esneklik, özellikle start-up‘lar ve teknoloji odaklı işletmeler için büyük bir avantaj sağlar. Yenilikçi iş fikirleri ve iş modelleri, Amerika’nın teşvik edici hukuk çerçevesi içinde daha rahat bir şekilde hayata geçirilebilir.
Amerikan hukuk sistemi, aynı zamanda, şirketler ve girişimciler için güçlü bir fikri mülkiyet koruması sağlar. Patentler, telif hakları ve ticari markalar gibi fikri mülkiyet haklarının korunması, inovasyon ve yaratıcılığı teşvik eder. Böylece işletmeler yeniliklerini güvenle piyasaya sürmenin yanı sıra rekabet avantajı da elde eder.
Vergi Avantajları ve Teşvikler
Amerika Birleşik Devletleri’nde şirket kurmanın bir başka çekici yönü, sunulan vergi avantajları ve çeşitli teşviklerdir. Bu avantajlar, işletmelerin başlangıç maliyetlerini azaltmalarına, operasyonel verimliliklerini artırmalarına ve uzun vadede finansal sürdürülebilirliklerini sağlamalarına yardımcı olur. Amerikan hükümeti, hem yerel hem de uluslararası yatırımcıları teşvik etmek için bir dizi vergi indirimi, kredi ve sübvansiyon sağlar.
Vergi avantajları, özellikle küçük ve orta ölçekli işletmeler (KOBİ’ler) için tasarlanmıştır ve bu işletmelerin yatırım yapmalarını, istihdam yaratmalarını ve yenilikçi projeler geliştirmelerini teşvik eder. Örneğin, araştırma ve geliştirme (Ar-Ge) faaliyetleri için sağlanan vergi kredileri, şirketlerin yeni ürünler ve teknolojiler üzerinde çalışırken maliyetlerini düşürmelerine olanak tanır. Bu tür teşvikler, Amerika’yı yenilikçi fikirleri olan girişimciler için cazip bir yer haline getirir.
Amerika’da belirli bölgelerde iş kurma ve yatırım yapma konusunda ek teşvikler sunuluyor. Bu, özellikle ekonomik kalkınmanın teşvik edilmesi amaçlanan bölgelerde, yerel hükümetler tarafından sağlanan vergi indirimleri, hibe programları ve diğer finansal teşvikler aracılığıyla gerçekleşir. Böylece işletmeler, sadece merkezi lokasyonlarda değil, aynı zamanda ülkenin daha geniş bir coğrafyasında fırsatlar bulabilirler.
Gelişmiş Altyapı ve Teknoloji
Amerika Birleşik Devletleri’nde şirket kurmanın avantajlarından biri de ülkenin gelişmiş bir altyapı sistemi ve teknolojiye sahip olmasıdır. Bu durum, işletmelerin daha verimli çalışmasını, geniş bir müşteri tabanına ulaşmasını ve global pazarda rekabet edebilir olmasını sağlar. Amerika’nın gelişmiş altyapısı, kapsamlı ulaşım ağları, güvenilir enerji kaynakları ve yüksek hızlı internet bağlantıları gibi unsurları içerir. Bu unsurlar, işletmelerin operasyonlarını sorunsuz bir şekilde yürütmelerine ve ürünlerini hem yerel hem de uluslararası pazarlara hızlı bir şekilde dağıtmalarına olanak tanır.
Teknoloji alanında, Amerika, yenilik ve gelişmenin öncüsüdür. Ülke, yüksek teknolojiye dayalı sektörlerde, özellikle yazılım, biyoteknoloji ve yenilenebilir enerji gibi alanlarda lider konumdadır. Bu teknolojik liderlik, Amerika’da iş yapan şirketlerin en yeni araçlar, yazılımlar ve teknolojileri kullanarak operasyonel verimliliklerini artırmalarını sağlar. Amerika’nın yenilikçi ekosistemi, girişimcilere ve start-up’lara destek sağlayan geniş bir ağa sahiptir. Bu ekosistem, iş geliştirme merkezleri, hızlandırıcı programlar ve risk sermayesi yatırımcılarından oluşur ve yeni işletmelerin büyümesine ve gelişimine yardımcı olur.
Ülkenin teknolojik altyapısı, işletmelere ayrıca veri analizi, yapay zeka, makine öğrenmesi ve otomasyon gibi alanlarda rekabet avantajı sağlıyor. Böylece işletmeler müşteri ihtiyaçlarını daha iyi anlayabilir, operasyonel süreçlerini optimize edebilir ve pazar trendlerine hızlı bir şekilde adapte olabilir. Amerika’nın güçlü siber güvenlik çerçevesi, işletmelerin verilerini ve dijital varlıklarını korur, bu da giderek daha fazla dijitalleşen bir dünyada kritik öneme sahiptir.
Finansman ve Yatırım İmkanları
Amerika Birleşik Devletleri’nde şirket kurmanın sunduğu önemli avantajlardan biri de geniş finansman ve yatırım imkanlarıdır. Bu imkanlar, işletmelerin başlangıç aşamasından büyüme ve genişleme evrelerine kadar ihtiyaç duydukları finansal kaynaklara erişimlerini kolaylaştırır. Amerika’nın gelişmiş finans piyasaları, dünyanın en büyük sermaye piyasalarından bazılarını içerir ve işletmelere çeşitli finansman seçenekleri sunar.
Risk sermayesi, Amerika’da yeni ve yenilikçi iş fikirlerinin büyümesini destekleyen temel finansman kaynaklarından biridir. Ülke, geniş bir risk sermayesi ağına sahiptir ve bu da start-up’ların ve teknoloji odaklı işletmelerin, fikirlerini ticari başarıya dönüştürmek için gerekli sermayeyi bulmalarını sağlar. Melek yatırımcılar ve özel sermaye firmaları da Amerika’da iş kurma ve büyütme sürecinde önemli bir role sahiptir. Bu yatırımcılar, sadece finansal kaynak sağlamakla kalmaz, aynı zamanda değerli endüstri bilgileri, yönetim danışmanlığı ve stratejik ortaklıklar sunar.
Amerika, hükümet destekli finansman programları ve teşvikler aracılığıyla küçük ve orta ölçekli işletmelere (KOBİ’ler) destek de sunar. Küçük İşletme İdaresi (SBA) gibi kurumlar, uygun işletmelere düşük faizli krediler, hibe programları ve borç finansmanı seçenekleri sunarak, işletmelerin finansal zorlukları aşmasına ve büyüme fırsatlarını değerlendirmesine yardımcı olur. Bu tür programlar, işletmelerin başlangıç maliyetlerini karşılamalarına, genişlemelerini finanse etmelerine ve hatta ekonomik dalgalanmalara dayanıklılıklarını artırmalarına olanak tanır.
Amerika’nın gelişmiş finansal piyasaları, işletmelere kamu piyasalarına erişim ve halka arz (IPO) yoluyla sermaye toplama imkanı sunar. Halka açık bir şirket olmak, işletmenin görünürlüğünü ve prestijini artırırken, aynı zamanda gelecekteki finansman ve yatırım fırsatlarını da genişletir.
Fikri Mülkiyet Koruma
Amerika Birleşik Devletleri, fikri mülkiyetin korunması konusunda dünyanın önde gelen ülkelerinden biridir. Bu koruma, yaratıcı işlerin, yeniliklerin ve markaların yasal olarak güvence altına alınmasını sağlar, böylece girişimcilerin ve işletmelerin emeklerinin ve yatırımlarının karşılığını alabilmesi için önemli bir temel oluşturur. Amerika’da şirket kurmak, bu tür varlıkların güçlü bir hukuki çerçeve içinde korunmasını sağlar, bu da işletmelere ve bireylere büyük bir güven verir.
Fikri mülkiyet koruması, patentler, telif hakları, ticari markalar ve ticari sırlar gibi çeşitli formları içerir. Patentler, belirli bir süre boyunca yeni buluşların kullanım haklarını buluş sahibine verir, bu da yenilikçi ürünlerin ve teknolojilerin geliştirilmesini teşvik eder. Telif hakları, yazarlar, sanatçılar ve diğer yaratıcı profesyonellerin eserlerini korur, ticari markalar ise şirketlerin markalarını, logolarını ve diğer marka öğelerini koruma altına alır. Ticari sırlar ise işletmelerin rekabet avantajlarını koruyan bilgileri kapsar.
Amerikan fikri mülkiyet hukuku, bu hakların ihlal edilmesi durumunda yasal yollara başvurma imkanı sunar. Bu, ihlallerin tespit edilmesi ve durdurulması için etkili bir araçtır ve aynı zamanda zarar gören taraflar için tazminat elde etme olanağı sağlar. Bu koruma mekanizması, işletmelerin ve bireylerin yeniliklerini güvenle geliştirmelerine ve pazarlamalarına olanak tanır, böylece onların yaratıcı çabalarının ve yatırımlarının korunmasına yardımcı olur.
Amerika’da Şirket Kurmanın Dezavantajları
Yüksek Başlangıç Maliyetleri
Yüksek başlangıç maliyetleri, Amerika Birleşik Devletleri’nde şirket kurmanın en belirgin dezavantajlarından biridir. Bu maliyetler, işletme lisanslarından ofis kirasına, çalışan maaşlarından sigorta giderlerine kadar çeşitlilik gösterir. Büyük şehirlerde ve bazı sektörlerde, bu maliyetler özellikle yüksektir ve küçük işletmeler ile girişimciler için önemli bir bütçe yükü oluşturabilir.
Amerika’da iş kurarken, hukuki ve düzenleyici uyumluluk konusunda karşılaşılan zorluklar da göz ardı edilemez. Federal, eyalet ve yerel düzeydeki düzenlemelere uyum sağlamak, sadece zaman alıcı olmakla kalmaz, aynı zamanda önemli maliyetler de gerektirir. Bu düzenlemeler, vergilendirme, çalışan hakları, çevre koruma ve tüketici güvenliği gibi geniş bir yelpazeyi kapsar ve bu alanlardaki her bir gerekliliğe uyum sağlamak, özellikle yabancı yatırımcılar ve girişimciler için karmaşık bir süreçtir.
Karmaşık Vergi Sistemi
Amerika Birleşik Devletleri’nde şirket kurmanın karşılaşılan dezavantajlarından biri de karmaşık vergi sistemi olabilir. Bu sistem, işletmeler için önemli bir yönetim yükü oluşturabilir ve vergi yükümlülüklerinin doğru bir şekilde hesaplanması ve yerine getirilmesi için uzmanlık gerektirir. Amerikan vergi sistemi, federal, eyalet ve yerel düzeydeki vergileri içerir ve bu üç seviyedeki vergi yükümlülükleri arasında önemli farklılıklar olabilir. Bu durum, işletmelerin vergi planlaması ve raporlaması süreçlerini karmaşıklaştırır ve özellikle çok eyaletlerde faaliyet gösteren veya uluslararası pazarlara açılan şirketler için zorluklar yaratır.
Vergi oranları ve düzenlemeleri eyaletten eyalete değişiklik gösterir ve bazı durumlarda, işletmelerin faaliyet gösterdikleri yerel bölgelere göre de farklılık arz edebilir. Bu değişkenlik, işletmelerin uyum sağlaması gereken bir dizi farklı vergi yasası ve düzenlemesi anlamına gelir. Bu değişkenlik sebebiyle işletmelerin güncel kalmak için sürekli olarak çaba sarf etmelerini gerektirir. Vergi sistemiözellikle küçük ve orta ölçekli işletmeler için zorlayıcı olabilir, çünkü bu işletmeler genellikle büyük şirketler kadar geniş bir kaynak ve uzmanlık ağına sahip değildir.
Amerika’daki karmaşık vergi sistemi, işletmeler için yalnızca finansal bir yük değil, aynı zamanda zaman ve kaynakların yönetimi açısından da bir zorluktur. Vergi yükümlülüklerini doğru bir şekilde yönetmek, deneyimli muhasebecilere ve vergi danışmanlarına olan ihtiyacı artırır. Bu profesyoneller, işletmelerin uyum sağlamasına ve potansiyel vergi indirimleri ile teşviklerden faydalanmasına yardımcı olabilir. Ancak, bu tür uzmanlık hizmetlerinin maliyeti, özellikle başlangıç aşamasındaki işletmeler için önemli bir maliyet kalemi olabilir.
Rekabetin Yoğunluğu
Amerika Birleşik Devletleri’nde şirket kurmanın bir diğer dezavantajı, piyasadaki rekabetin yoğunluğudur. Bu rekabet, yeni girişimler ve küçük işletmeler için özellikle zorlayıcı olabilir. Amerika, dünya çapında birçok sektörde lider şirketlere ev sahipliği yapar ve bu da her ölçekteki işletme için rekabetin oldukça yüksek olduğu bir ortam yaratır. Yeni ve mevcut işletmeler, sadece yerel ve ulusal düzeyde değil, aynı zamanda global pazarda da kendilerine yer bulmak için mücadele eder.
Piyasadaki yoğun rekabet, işletmeleri sürekli olarak yenilik yapmaya, ürün ve hizmetlerini iyileştirmeye ve müşteri hizmetlerini en üst düzeye çıkarmaya zorlar. Rekabetin getirdiği bu baskı, işletmelerin sürekli olarak pazar trendlerini izlemesini, tüketici davranışlarını anlamasını ve rekabet avantajı sağlayabilecek stratejiler geliştirmesini gerektirir.
Teknolojik gelişmeler ve dijital dönüşüm, rekabeti daha da artıran faktörler arasındadır. İşletmeler, dijital pazarlama, e-ticaret ve sosyal medya gibi alanlarda etkin olmak zorundadır. Bu durum, teknolojiye ve dijital altyapıya yapılan yatırımları zorunlu kılar, bu da özellikle başlangıç aşamasındaki işletmeler için ek bir maliyet ve zorluk oluşturabilir.
Rekabetin yoğun olduğu bir pazarda ayakta kalmak için, işletmelerin benzersiz bir değer sunması ve hedef kitlelerine net bir şekilde hitap etmesi gerekir. İşletmelerin rekabetçi kalmak için sürekli olarak operasyonel verimliliği artırmaları ve maliyetleri optimize etmeleri önemlidir.
Yasal ve Düzenleyici Zorluklar
Amerika Birleşik Devletleri’nde şirket kurmanın önemli dezavantajlarından biri, karmaşık ve sürekli değişen yasal ve düzenleyici çerçevedir. İşletmeler federal, eyalet ve yerel düzeyde bir dizi karmaşık yasal gereklilik ve düzenlemeye uyum sağlamalıdır.
Özellikle vergilendirme yasaları, iş sağlığı ve güvenliği, istihdam yasaları ve çevre düzenlemeleri gibi alanlarda federal, eyalet ve yerel düzeyde farklılıklar bulunur. Bu farklılıklar, vergi planlaması ve raporlamasını, işletme lisanslarının alınmasını ve genel iş yürütme stratejilerini karmaşık hale getirebilir.
Amerikan hukuk sistemine aşina olmayan yabancı yatırımcılar ve yeni girişimciler için bu durum, potansiyel tuzaklara ve pahalı hatalara yol açabilir. İşletmeler, bu zorlukların üstesinden gelmek için yasal danışmanlık ve uzmanlık hizmetlerine yatırım yapmak zorunda kalır, bu da başlangıç maliyetlerini ve operasyonel giderleri artırır.
Kültürel ve Pazar Farklılıkları
Amerika Birleşik Devletleri’nde şirket kurmanın önemli dezavantajlarından biri, kültürel ve pazar farklılıklarının yol açtığı zorluklardır. Amerika, dünyanın en çeşitli ve karmaşık pazarlarından biridir, bu da işletmelerin bu çeşitliliği ve karmaşıklığı anlamalarını ve buna uyum sağlamalarını gerektirir. Amerikan pazarına yeni giren işletmeler için, yerel tüketici davranışlarını, tercihlerini ve beklentilerini doğru bir şekilde anlamak ve bunlara uygun ürünler ve hizmetler sunmak büyük bir meydan okuma olabilir.
Amerika’nın geniş coğrafyası ve çok kültürlü yapısı, pazar segmentasyonu ve hedefleme stratejilerinde önemli farklılıklar yaratır. Farklı bölgeler ve demografik gruplar, çeşitli kültürel değerlere, alışkanlıklara ve tüketim modellerine sahiptir. Etkili bir pazarlama ve iletişim stratejisi, bu kültürel ve pazar farklılıklarını dikkate almalı ve hedef kitleye uygun mesajlar iletmelidir.
Amerikan iş dünyası kültürü, iş yapma şekilleri, müzakere süreçleri ve profesyonel ilişkiler açısından diğer ülkelerden farklılık gösterebilir. Yabancı işletmeler ve girişimciler için, bu iş kültürünü anlamak ve buna uyum sağlamak zaman alabilir. İş ilişkileri kurma, ağ oluşturma ve güven inşa etme süreçleri, Amerika’da iş yapmanın önemli yönlerindendir ve bu süreçlerde kültürel farkındalık kritik bir rol oynar.
Sağlık Sigortası ve Çalışan Hakları
Amerika Birleşik Devletleri’nde şirket kurmanın getirdiği zorluklardan biri, sağlık sigortası ve çalışan haklarına ilişkin yükümlülüklerin yönetilmesidir. Bu durum, işletmeler için önemli bir maliyet ve yönetim yükü oluşturur.
Amerika Birleşik Devletleri’nde işverenlerin çalışanlarına sağlık sigortası sunma zorunluluğu, işverenin büyüklüğü ve diğer faktörlere bağlıdır. Affordable Care Act (ACA), genellikle “Obamacare” olarak da bilinir, belirli büyüklükteki işverenlerin çalışanlarına sağlık sigortası sağlamasını gerektirir. ACA’ya göre, “tam zamanlı olarak” 50 veya daha fazla çalışanı olan büyük işverenler, çalışanlarına uygun maliyetli sağlık sigortası sağlamalıdır. Bu sağlık sigortası, çalışanın maaşının belirli bir yüzdesinden fazla olmamalı ve temel sağlık hizmetlerini kapsamalıdır.
50’den az çalışanı olan küçük işletmeler için ise sağlık sigortası sunma zorunluluğu bulunmamaktadır. Bununla birlikte, küçük işletmeler çalışanlarına sağlık sigortası sağlamayı seçebilir ve bu durumda belirli vergi avantajlarından yararlanabilirler.
İşverenlerin sağlık sigortası sağlama zorunluluğu karmaşık hukuki ve düzenleyici gereklilikleri içerebilir ve durum bazında değişiklik gösterebilir. Bu nedenle, işverenlerin ve çalışanların güncel bilgiler için bir hukuk veya sağlık sigortası uzmanına danışmaları önerilir.
Amerika’da Kurulabilecek Şirket Türleri
Şahıs Şirketi (Sole Proprietorship)
Amerika Birleşik Devletleri’nde en basit ve yaygın işletme yapılarından biri şahıs şirketidir, diğer adıyla Sole Proprietorship. Bu tür bir işletme, tek bir kişi tarafından sahip olunan ve işletilen bir işi ifade eder ve bu yapı, işletme sahibine iş üzerinde tam kontrol ve esneklik sunar. Şahıs şirketi kurmanın en büyük avantajlarından biri, kurulumunun oldukça basit ve doğrudan olmasıdır. Özel bir kuruluş süreci gerektirmez; genellikle sadece gerekli lisans ve izinlerin alınması ve iş adının kaydedilmesi yeterlidir.
Bu işletme türünde, işletme sahibi ve işletme arasında hukuki bir ayrım bulunmaz. Bu, işletmenin gelir ve giderlerinin sahibinin kişisel gelir vergisi beyannamesi üzerinden raporlanması anlamına gelir. Ancak, bu yapı aynı zamanda bir dezavantajı da beraberinde getirir; işletme sahibi, işletmenin borçlarından ve yükümlülüklerinden sınırsız şekilde kişisel olarak sorumludur. Bu, işletmenin karşılaşabileceği mali sorunların doğrudan sahibinin kişisel varlıklarını riske atabileceği anlamına gelir.
Şahıs şirketleri genellikle sermaye gereksinimleri düşük olan ve tek bir kişinin yönetebileceği işler için idealdir. Bu tür işletmeler, sahibine iş üzerinde maksimum kontrol ve işin yönetimi konusunda esneklik sağlar. Ancak, işletmenin büyümesi ve daha fazla sermaye veya kaynak gerektirmesi durumunda, işletme sahibi işletme yapısını değiştirmeyi veya genişletmeyi düşünebilir. Bu noktada, daha karmaşık işletme yapılarına geçiş yapmak, hem işletmenin büyüme potansiyelini artırabilir hem de işletme sahibinin kişisel sorumluluğunu sınırlayabilir.
Limited Şirketi (LLC)
Amerika Birleşik Devletleri’nde iş kurmak isteyenler için tercih edilen bir diğer işletme türü de Limited Şirket, yani LLC (Limited Liability Company)’dir. LLC, esnek vergilendirme seçenekleri, yönetim esnekliği ve özellikle sahiplerine sunduğu sınırlı sorumluluk gibi avantajlar nedeniyle popüler bir seçenektir. LLC için minimum sermaye gereksinimi genellikle yoktur. Ayrıca bu işletme yapısı, sahiplerinin (üyelerin) şirket borçları ve yükümlülükleri için kişisel olarak sorumlu olmadıkları bir yapıdır, bu da kişisel varlıkların korunmasına yardımcı olur.
LLC’nin kurulum süreci, şahıs şirketine göre daha karmaşık olabilir ve genellikle bir Anayasa (Articles of Organization) sunulmasını ve bazı eyaletlerde işletme anlaşması yapılmasını gerektirir. Ancak bu ek adımlar, sağladığı koruma ve esneklik avantajları düşünüldüğünde, birçok işletme sahibi için değerlidir. LLC yapısı, işletmenin nasıl yönetileceğine dair esneklik sunar ve üyeler arasında kar ve zararın nasıl paylaşılacağına dair kararlar alınmasına izin verir.
Vergilendirme konusunda, LLC’ler, vergi yükümlülüklerini şirket düzeyinde yerine getirme yerine, şirket gelirinin doğrudan üyelerine “geçiş” yapmasına olanak tanıyan bir yapıdır. Bu, “geçiş” vergilendirme olarak bilinir ve şirket kârlarının sadece bir kez, üyelerin kişisel gelir vergisi beyannameleri üzerinden vergilendirilmesi anlamına gelir. Bu esneklik, LLC’leri çeşitli iş türleri ve boyutları için cazip bir seçenek haline getirir.
LLC yapısının bir diğer önemli avantajı da, işletme sahiplerine, şirketin faaliyetlerini ve yönetim yapısını en iyi şekilde nasıl düzenleyeceklerine dair geniş bir esneklik sunmasıdır. İşletme anlaşması, bir LLC’nin operasyonel kurallarını ve üyelerin haklarını ve sorumluluklarını belirler, bu da iş ortaklarının beklentilerini net bir şekilde anlamalarını ve potansiyel anlaşmazlıkları önlemelerini sağlar.
Anonim Şirketi (Corporation)
Amerika Birleşik Devletleri’nde şirket kurma seçenekleri arasında Anonim Şirket, yani Corporation, genellikle büyüme potansiyeli yüksek ve geniş sermaye ihtiyaçları olan işletmeler için tercih edilen bir yapıdır. Corporation yapısı, hissedarlarına sınırlı sorumluluk sunar, yani hissedarlar şirketin borçları ve yükümlülükleri için kendi kişisel varlıkları ile sorumlu değildirler. Bu da hissedarların yalnızca şirkete yaptıkları yatırım miktarı kadar risk taşımaları anlamına gelir.
Corporation’lar, özellikle yatırım çekme ve sermaye toplama konusunda büyük avantajlar sunar. Hisse senetlerinin satışı yoluyla kolayca sermaye artırımı yapabilirler ve bu, özellikle hızlı büyüme hedefleyen veya geniş çaplı araştırma ve geliştirme projelerine yatırım yapmayı planlayan işletmeler için önemlidir. Corporation yapısı, işletmeyi sahiplerinden ayrı bir hukuki varlık olarak tanır, bu da işletmenin sürekliliğini ve hissedarların değişimini kolaylaştırır.
Ancak, Corporation kurmanın dezavantajları da vardır. Bu işletme türü, daha katı düzenleyici gerekliliklere, daha fazla kamu raporlama yükümlülüklerine ve genellikle daha yüksek kurulum ve işletme maliyetlerine tabidir. Ayrıca, kârların hem şirket düzeyinde hem de hissedarların aldıkları temettüler üzerinden vergilendirilmesi anlamına gelen “çift vergilendirme”ye tabi olabilirler. Bu, küçük işletmeler ve girişimciler için dezavantajlı olabilir, ancak büyük ölçekli işletmeler ve yatırımcılar için avantajlar, bu dezavantajları aşabilir. Ek olarak, Corporation ve S Corporation kurarken belirli bir sermaye miktarı gerekebilir.
Corporation’lar, hissedarlar, yönetim kurulu ve yöneticiler arasında net bir hiyerarşi ve sorumluluk ayrımı da gerektirir. Bu yapı, şirketin profesyonel yönetimine olanak tanır ve hissedarların işletmenin günlük işleyişinden ayrılmasını sağlar. Ancak, bu ayrım, işletme sahiplerinin kontrolü üzerindeki etkiyi azaltabilir.
C Anonim Şirketi (C Corp)
C Anonim Şirketi veya C Corporation, Amerika Birleşik Devletleri’nde kurulabilecek şirket türlerinden biridir ve özellikle büyük ölçekli işletmeler ve yatırım çekmeyi hedefleyen şirketler için uygun bir yapı sunar. C Corp, işletmeyi sahiplerinden (hissedarlardan) tamamen ayrı bir hukuki varlık olarak tanır, bu da hissedarların şirket borçları ve yükümlülükleri karşısında sınırlı sorumluluğa sahip olmalarını sağlar. Yani hissedarlar, yalnızca şirkete yaptıkları yatırım miktarı kadar risk taşırlar ve kişisel varlıkları şirketin borçlarından korunmuş olur.
C Corp yapısının en belirgin özelliği, sermaye toplama konusunda sunmuş olduğu geniş imkanlardır. Hisse senetleri aracılığıyla kolayca yeni yatırımlar çekebilir ve böylece büyüme ve genişleme projeleri için gerekli finansmanı sağlayabilir. Bu yapının bir diğer önemli avantajı da, işletmenin sürekliliğidir; hissedarlar değişse bile şirket varlığını sürdürür.
Ancak, C Corporation’ların yönetimi ve işleyişi, diğer işletme türlerine göre daha karmaşık ve maliyetlidir. Daha fazla düzenleyici gerekliliklere, detaylı kamu raporlama yükümlülüklerine ve muhasebe standartlarına uygunluk gibi zorunluluklara tabidirler. İlave olarak, C Corp’lar “çift vergilendirmeye” tabidir; şirket kârları öncelikle şirket düzeyinde vergilendirilir, ardından hissedarlar bu karlardan pay aldıklarında, aldıkları temettüler üzerinden kişisel gelir vergisi ödemek zorundadır.
C Corp yapısı, hissedarlar, yönetim kurulu ve yöneticiler arasında net bir ayrım sunar. Bu, işletmenin profesyonel bir şekilde yönetilmesini sağlar ve hissedarların işletmenin günlük işleyişinden uzak durmasına olanak tanır. Bu ayrım, büyük ve karmaşık işletmeler için işlerin düzenli bir şekilde yürütülmesini kolaylaştırır, ancak aynı zamanda işletme sahiplerinin kontrolü üzerindeki etkiyi azaltabilir.
S Anonim Şirketi (S Corp)
S Anonim Şirketi veya S Corporation, Amerika Birleşik Devletleri’nde tercih edilen bir diğer şirket türüdür. Bu yapı, özellikle küçük ve orta ölçekli işletmeler için uygun olan benzersiz avantajlar sunar. S Corp statüsü, C Corporation temelinde kurulur ancak vergilendirme konusunda farklı bir yaklaşım sunar. S Corp olarak tasnif edilmek, şirketin karlarının doğrudan hissedarların kişisel gelir vergisi beyannamelerine “geçiş” yapmasına olanak tanır, böylece “çift vergilendirme”den kaçınılır. Bu, S Corp yapılarının en çekici özelliklerinden biridir.
- Vergilendirme Avantajları: S Corporation’ın en belirgin avantajı, vergilendirme yapısındadır. Şirket karları, şirket düzeyinde vergilendirilmez; bunun yerine, bu kârlar doğrudan hissedarlara dağıtılır ve her hissedar, bu geliri kendi kişisel gelir vergisi beyannamesinde rapor eder. Bu yaklaşım, hissedarlara, şirketin finansal performansından doğan vergi yükümlülüklerini kişisel vergi oranları üzerinden yönetme esnekliği sunar.
- Sahiplik ve Yönetim Yapısı: S Corp statüsü, hissedarların sayısını ve türünü sınırlar. IRS kurallarına göre, S Corp’larda hissedar sayısı 100’ü geçemez ve hissedarlar yalnızca ABD vatandaşları veya daimi sakinler olabilir. Bu kısıtlamalar, S Corp yapılarını daha yakın bir yönetim ve sahiplik yapısına yönlendirir, bu da işletme üzerinde daha fazla kontrol ve yönetim esnekliği sağlar.
- Sınırlı Sorumluluk: S Corp, hissedarlarına sınırlı sorumluluk avantajları sunar. Hissedarlar, şirketin borçları ve yükümlülükleri için kendi kişisel varlıkları ile sorumlu değildir. Bu koruma, işletme sahiplerinin şirket faaliyetleri sırasında karşılaşabileceği finansal riskleri sınırlar ve kişisel varlıklarını korur.
- Kurulum ve İşletme Gereklilikleri: S Corp kurmak, belirli kurulum ve işletme gerekliliklerini yerine getirmeyi gerektirir. Bu, şirketin Anayasa (Articles of Incorporation) sunmasını, bir işletme anlaşması oluşturmasını ve IRS’e S Corp statüsü için başvuruda bulunmasını içerir. İlaveten, S Corp’lar yıllık toplantılar düzenlemeli ve kurumsal kararların kaydını tutmalıdır.
Amerika’da Şirket Kurmak için Gerekli Olan Şartlar
İşletme Adı Kaydı
İşletme adı kaydı, Amerika Birleşik Devletleri’nde şirket kurmak isteyenler için ilk ve en önemli adımlardan biridir. Bu süreç, işletmenin resmiyet kazanmasını sağlar ve seçilen işletme adının başka bir tarafça kullanılmadığının ve kullanılmayacağının garantisini verir. İşletme adı seçimi yapılırken, adın hem işletmenin sunduğu ürün veya hizmetleri yansıtması hem de hedef kitle üzerinde olumlu bir etki yaratması gerektiği göz önünde bulundurulmalıdır. Ayrıca, adın başka bir işletme tarafından halihazırda kullanılmıyor olması marka çatışmalarını ve hukuki sorunları önmelem açısından kritik bir öneme sahiptir.
İşletme adı kaydı, genellikle işletmenin faaliyet göstereceği eyaletin Secretary of State ofislerinde yapılır. İşletme sahipleri, belirli bir eyalette işletme adını kaydettirerek, o ad altında ticari faaliyetlerde bulunma hakkına sahip olurlar. Bu işlem, işletmenin yasal bir kimliğe sahip olmasını sağlar ve adının başka bir tarafça kullanılmasını engeller.
İşletme sahipleri, seçtikleri adın kullanılabilir olup olmadığını bu kurumlardan sorgulayabilirler. Eğer ad başka bir işletme tarafından kullanılmıyorsa, işletme adı kaydı tamamlanabilir ve işletme, seçtiği ad altında resmi faaliyetlere başlayabilir.
Yasal İşletme Yapısının Seçimi
Amerika Birleşik Devletleri’nde şirket kurarken, işletmenizin yasal yapısını belirlemek önemli bir karardır. Bu seçim, vergilendirme, yasal yükümlülükler, kâr paylaşımı ve işletmenin yönetimi gibi birçok önemli faktörü doğrudan etkiler. Yasal işletme yapısı seçimi, işletmenin gelecekteki büyümesi, finansman ihtiyaçları ve sahiplerinin kişisel sorumlulukları açısından temel bir öneme sahiptir.
Yasal işletme yapılarından en yaygın olanları şunlardır: Şahıs Şirketi (Sole Proprietorship), Ortaklık (Partnership), Limited Şirket (LLC), S Anonim Şirketi (S Corporation) ve C Anonim Şirketi (C Corporation). Her bir yapı, işletmenin faaliyet gösterdiği alana, sahiplik yapısına ve finansal hedeflere bağlı olarak avantajlar ve dezavantajlar sunar.
Şahıs Şirketi, en basit yapı olup genellikle tek bir sahibi olan küçük işletmeler için uygundur. Bu yapı, kurulumu ve yönetimi kolaydır ancak sahibinin sınırsız sorumluluğu vardır. Ortaklık, iki veya daha fazla kişinin bir işletmeyi birlikte sahiplenip işlettiği bir yapıdır ve genellikle kâr ve zararlar doğrudan sahipler arasında paylaşılır.
Limited Şirket (LLC), sahiplerine sınırlı sorumluluk sunarken işletme için esnek vergilendirme seçenekleri sağlar. Bu yapı, hem küçük hem de büyük işletmeler için popüler bir seçenektir çünkü işletme sahiplerinin kişisel varlıklarını korur ve işletmeyi yönetme konusunda esneklik sunar.
S Corporation ve C Corporation, daha karmaşık yapılar olup, genellikle büyüme potansiyeli yüksek ve yatırım çekmeyi hedefleyen işletmeler tarafından tercih edilir. Her iki yapı da hissedarlarına sınırlı sorumluluk sunar, ancak vergilendirme ve yönetim konularında farklılıklar gösterir. S Corp, “geçiş” vergilendirme avantajı sunarken, C Corp daha geleneksel bir şirket yapısı sunar ve potansiyel olarak “çift vergilendirmeye” tabi tutulabilir.
EIN (Employer Identification Number) Alınması
EIN (Employer Identification Number), Amerika Birleşik Devletleri’nde işletmeler için gereken bir tür vergi kimlik numarasıdır. Internal Revenue Service (IRS) tarafından verilen bu numara, işletmelerin vergi işlemlerini gerçekleştirmesi, banka hesapları açması ve çalışan işe alması gibi önemli işlevler için zorunludur. EIN almak ücretsizdir ve çeşitli yöntemlerle yapılabilecek basit bir işlemdir.
Çevrim içi olarak IRS’nin resmi web sitesi üzerinden başvuru yapmak en hızlı ve en kolay yöntemdir. Bu yöntemle, işletme sahipleri işletmelerinin temel bilgilerini kullanarak doğrudan bir EIN alabilirler. Çevrim içi başvuru işlemi genellikle anında tamamlanır ve başvuru sahibi numarayı hemen alır.
Eğer çevrim içi başvuru mümkün değilse, işletme sahipleri posta veya faks yoluyla da başvuruda bulunabilirler. Bu yöntemler, çevrimiçi başvuruya kıyasla daha uzun sürebilir; ancak, dünya çapındaki işletmeler için hala geçerli ve ulaşılabilir seçeneklerdir. Posta yoluyla başvuru yaparken, gerekli formun doldurulması ve IRS adresine gönderilmesi gerekir. Faks yoluyla başvuru da benzer şekilde, doldurulmuş formun IRS’in belirli bir faks numarasına gönderilmesiyle gerçekleşir.
Uluslararası başvurular için telefonla başvuru yapma seçeneği de mevcuttur. Bu yöntem, yurt dışında bulunan işletme sahiplerinin doğrudan IRS ile iletişim kurarak EIN almalarını sağlar.
EIN almak, işletmelerin Amerika’da resmi ve yasal bir şekilde faaliyet göstermelerinin önemli bir parçasıdır. Bu numara, işletmelerin vergisel yükümlülüklerini yerine getirmesinin yanı sıra, finansal işlemlerini düzenlemeleri ve resmi iş işlemlerini gerçekleştirmeleri için gereklidir. Dolayısıyla, Amerika Birleşik Devletleri’nde iş kurmayı düşünen her girişimci için EIN almak, işletme kurma sürecinin ayrılmaz bir parçasıdır.
İşletme Lisansları ve İzinleri
Amerika Birleşik Devletleri’nde işletme lisansları ve izinleri almak, işletmenizin yasal olarak faaliyet göstermesi için zorunlu bir adımdır. İşletmenizin türüne, konumuna ve sektörüne bağlı olarak farklı gereksinimler olabilir. İşletme sahipleri, genellikle eyalet ve yerel düzeylerde bu lisans ve izinleri almak için detaylı araştırmalar yapmalı ve başvuruda bulunmalıdırlar.
Yerel işletme lisansları, çoğu işletmenin faaliyet gösterdiği belediye veya ilçe tarafından verilir ve işletmenizin belirli bir konumda faaliyet göstermesine izin verir. Bu lisanslar, yerel düzeyde iş yapma yetkisi sağlar ve genellikle her yıl yenilenmesi gerekir.
Özel lisanslar ve izinler, belirli iş türleri için gereklidir. Restoranlar, barlar, taşımacılık hizmetleri, inşaat şirketleri ve sağlık hizmetleri gibi özel sektörlerde faaliyet gösteren işletmeler, özel düzenlemelere tabidir ve bu tür işletmeler, faaliyetlerine başlamadan önce ilgili lisans ve izinleri almalıdırlar.
Eyalet lisansları ve izinler, işletmenizin faaliyet gösterdiği eyalete bağlı olarak değişiklik gösterir. Eyalet düzeyinde alınması gereken lisans ve izinler, özellikle profesyonel hizmetler, perakende satış ve imalat gibi sektörlerde işletme kurarken önemlidir.
Federal lisanslar ve izinler, belirli işletmeler için gerekebilir. Örneğin, alkol, tütün veya ateşli silahlar satan işletmeler; radyo ve televizyon yayıncılığı yapanlar; veya taşımacılık ve lojistik hizmetleri sunan şirketler, federal düzeyde düzenlemelere tabidir ve ilgili federal kurumlardan lisans veya izin almalıdırlar.
Vergisel Yükümlülükler
Amerika Birleşik Devletleri’nde işletmeler, çeşitli vergisel yükümlülüklere tabidir. Bu yükümlülükler, işletmenin türüne, büyüklüğüne, konumuna ve faaliyet gösterdiği sektöre bağlı olarak değişiklik gösterir. İşletmelerin karşılaşabileceği başlıca vergisel yükümlülükler şunlardır:
İşletmeler, federal, eyalet ve yerel düzeylerde gelir vergisi ödemekle yükümlüdür. Federal gelir vergisi, işletmenin net kazancına uygulanan bir vergidir ve her yıl Internal Revenue Service (IRS) tarafından belirlenen oranlara göre hesaplanır. Eyalet ve yerel gelir vergileri, işletmenin bulunduğu konuma göre değişir ve her eyaletin kendi vergilendirme kuralları vardır.
Kurumlar vergisi, belirli türdeki şirketlerin (genellikle C şirketleri olarak bilinir) kazançları üzerinden alınan bir vergidir. Kurumlar vergisi oranı, federal düzeyde sabittir, ancak eyaletler kendi oranlarını belirleyebilir.
Çalışanlar için ödenmesi gereken vergiler arasında sosyal güvenlik ve Medicare vergileri (FICA), işsizlik vergisi (FUTA) ve eyalet işsizlik vergileri (SUTA) bulunur. İşverenler, bu vergileri çalışanlarının maaşlarından kesinti yaparak ve işveren olarak kendi paylarını ödeyerek karşılarlar.
Satış vergisi, çoğu eyalette tüketiciye satılan mallar ve bazı hizmetler üzerinden alınan bir vergidir. İşletmeler, satış vergisini toplamak ve ilgili eyaletin vergi dairesine düzenli olarak ödemekle yükümlüdür.
Mülk vergisi, işletmelerin sahip olduğu gayrimenkuller üzerinden alınır ve genellikle yerel hükümetler tarafından tahsil edilir. Mülk vergisi, işletmenin mülkünün değerine bağlı olarak hesaplanır.
Özel vergiler ve harçlar, belirli ürünlerin üretimi, satışı veya kullanımı üzerinden alınabilir. Örneğin, alkol, tütün ve motor yakıtları gibi ürünler üzerinden federal ve eyalet düzeylerinde özel vergiler uygulanabilir.
Yıllık Raporlar ve Diğer Düzenlemelere Uyum
Amerika Birleşik Devletleri’nde işletmelerin yıllık raporlar sunması ve çeşitli düzenlemelere uyum sağlaması gerekmektedir. Bu yükümlülükler, işletmenin şeffaflığını ve düzenleyici kurumlarla olan uyumunu sağlamak amacıyla konulmuştur.
Yıllık raporlar, işletmelerin her yıl eyalet hükümetine sunması gereken belgelerdir. Bu raporlar genellikle işletmenin adresi, yöneticileri ve hissedarları gibi temel bilgileri içerir. Yıllık raporun amacı, işletmenin güncel bilgilerinin kamu kayıtlarında doğru bir şekilde yansıtılmasını sağlamaktır. Yıllık rapor sunma gerekliliği ve süreci, işletmenin kayıtlı olduğu eyalete göre değişiklik gösterir.
Çalışan sağlığı ve güvenliği düzenlemeleri, iş yerinde güvenli ve sağlıklı çalışma koşullarının sağlanmasını gerektirir. Amerika Birleşik Devletleri’nde iş sağlığı ve güvenliği konusunda federal düzeyde faaliyet gösteren başlıca kurum, İş Sağlığı ve Güvenliği İdaresi (OSHA)’dır. OSHA, iş yerlerinde güvenlik standartlarının uygulanmasını denetler ve işletmelere bu standartlara uyum konusunda rehberlik eder.
Çevresel düzenlemelere uyum, özellikle belirli sektörlerde faaliyet gösteren işletmeler için önemlidir. Çevresel koruma ajansı (EPA) ve eyalet çevre kurumları, işletmelerin hava, su ve toprağın kirlenmesini önleyici önlemler almasını gerektirir. Bu düzenlemeler, atık yönetimi, hava emisyonları ve tehlikeli maddelerin kullanımı gibi konuları kapsar.
Finansal raporlama ve muhasebe standartlarına uyum, işletmelerin finansal durumlarını doğru bir şekilde yansıtan raporlar hazırlamasını ve bunları ilgili taraflarla paylaşmasını gerektirir. Bu standartlar, işletmelerin mali şeffaflığını sağlar ve yatırımcıların, kreditörlerin ve diğer ilgili tarafların işletmenin finansal sağlığı hakkında bilgi sahibi olmalarına yardımcı olur.
Tüketici koruma yasalarına uyum, işletmelerin müşterilerine karşı adil ve şeffaf olmasını sağlamak amacıyla konulmuştur. Bu yasalar, ürün güvenliği, reklam ve pazarlama uygulamaları ve müşteri hizmetleri gibi konuları kapsar.
Şirket Kayıt ve Yenileme Ücretleri
Amerika Birleşik Devletleri’nde şirket kayıt ve yenileme ücretleri, işletmenin türüne, büyüklüğüne ve kayıtlı olduğu eyalete bağlı olarak farklılık gösterir. İşletmeler, resmi olarak tanınmak ve yasal bir çerçevede faaliyetlerini sürdürmek için bu ücretleri ödemek zorundadır. Şirket kayıt ve yenileme süreci genellikle her eyaletin Secretary of State veya benzeri bir devlet kurumu tarafından yönetilir.
Başlangıç kayıt ücretleri, bir şirketin ilk olarak kaydedilmesi için gerekli olan ücretlerdir ve eyalete ve şirket türüne göre değişiklik gösterir. Bu ücretler genellikle birkaç yüz dolardan başlayıp daha yüksek miktarlara ulaşabilir. Yıllık yenileme ücretleri ise şirketlerin faaliyetlerine devam edebilmeleri için her yıl veya belirli periyotlarda ödemeleri gereken ücretlerdir. Bu ücretler de eyaletten eyalete ve işletmenin türüne göre değişir.
Ek olarak, bazı durumlarda şirket değişiklikleri veya özel işlem talepleri için ek ücretler alınabilir. Bu ek ücretler, şirketin yapısında yapılan değişiklikler, isim değişikliği, ek hissedarlar veya yetkililerin eklenmesi gibi işlemleri kapsayabilir.
Ücretlerin doğru ve zamanında ödenmesi, şirketin yasal statüsünün korunması için önemlidir. Ödeme yapılmadığında veya geç yapıldığında cezai ücretler ve şirketin kayıt dışı bırakılması gibi sonuçlarla karşılaşılabilir. Bu nedenle, işletmelerin kayıt ve yenileme tarihlerini ve gereken ücretleri dikkatli bir şekilde takip etmeleri önemlidir.
Şirket kayıt ve yenileme ücretleri hakkında en güncel ve doğru bilgilere ulaşmak için işletmenin kayıtlı olduğu eyaletin Secretary of State web sitesini ziyaret etmek veya doğrudan iletişime geçmek en iyi yöntemdir. Bu kaynaklar, işletmelere kayıt süreçleri, ücretler ve gereklilikler hakkında detaylı bilgi sağlar ve işletmelerin yasal yükümlülüklerini yerine getirmelerine yardımcı olur.
Örneğin Kaliforniya’da şirket kaydı, California Secretary of State web sitesi üzerinden yapılır. Bu devlet birimi, mevcut şirketler hakkında bilgi sorgulama ve çeşitli lisanslar ile izinler için gereken prosedürler hakkında bilgiler sunar. Kaliforniya, özellikle teknoloji ve start-up şirketleri için popüler bir eyalettir ve burada şirket kaydı yapmak, geniş bir pazarda faaliyet gösterme fırsatı sunar.
Amerika’da Nasıl Şirket Kurulur?
İş Planı Hazırlayın
Amerika Birleşik Devletleri’nde şirket kurmak, detaylı bir planlama ve bir dizi adımı izlemeyi gerektirir. İş planı hazırlamak, bu sürecin başlangıcıdır ve işletmenizin temelini oluşturur. İyi bir iş planı, işletmenizin vizyonunu, hedeflerini, pazar analizini, operasyonel stratejilerini, finansal planlamasını ve risk yönetimini kapsamlı bir şekilde ortaya koyar. İşte Amerika’da şirket kurarken izlemeniz gereken adımlar ve iş planı hazırlamanın önemi üzerine bir rehber.
İşletmenizin amacını ve hedeflerini belirleyerek başlayın. Bu, işletmenizin temel yönünü ve uzun vadeli vizyonunu tanımlar. Pazar araştırması yapın; hedef pazarınızı, müşteri ihtiyaçlarını, rakipleri ve pazar trendlerini anlamak için detaylı bir analiz gerçekleştirin. Operasyonel planınızda, işletmenizin günlük faaliyetlerini nasıl yöneteceğinizi, tedarik zinciri yönetimini, üretim süreçlerini ve hizmet sunum yöntemlerini detaylandırın.
Finansal planlama, işletmenizin mali sağlığını korumak ve büyüme stratejilerini desteklemek için kritik öneme sahiptir. Gelir tahminleri, kâr-zarar analizleri, nakit akışı projeksiyonları ve başlangıç sermayesi ihtiyacını içermelidir. Risk yönetimi bölümünde, işletmenizin karşılaşabileceği olası riskleri ve bu risklere karşı almayı planladığınız önlemleri belirtin.
İş planınızı hazırladıktan sonra, şirketinizin hukuki yapısını seçin. LLC, S Corporation, C Corporation gibi seçenekler arasından işletmenize en uygun olanını belirleyin. İşletmenizin adını seçin ve benzersiz olduğundan emin olmak için araştırma yapın. İşletmenizi eyaletinizde resmi olarak kaydettirin ve gerekli olan işletme lisansları ve izinleri alın.
EIN (Employer Identification Number) almayı unutmayın; bu numara, vergisel işlemler ve banka hesabı açma gibi işlemler için gereklidir. İşletmenizin finansal işlemleri için bir iş banka hesabı açın ve muhasebe sisteminizi kurun. Son olarak, işletmeniz için bir sigorta poliçesi alarak varlıklarınızı ve faaliyetlerinizi koruyun.
Pazar Araştırması Yapın
Pazar araştırması, Amerika Birleşik Devletleri’nde şirket kurma sürecinde hayati öneme sahip bir adımdır. Bu süreç, hedef pazarınızı, müşterilerinizin ihtiyaçlarını, rakiplerinizi ve mevcut pazar trendlerini anlamanıza yardımcı olur. Etkili bir pazar araştırması yapmak, işletmenizin başarılı bir şekilde konumlanmasını ve pazardaki fırsatları maksimize etmesini sağlar.
- Pazarınızı tanımlayın ve kimin için ürün veya hizmet sunacağınıza karar verin. Hedef müşteri segmentlerinizi belirleyin ve bu müşterilerin demografik özelliklerini, alışkanlıklarını ve ihtiyaçlarını anlamaya çalışın. Rakip analizi yaparak, pazardaki mevcut ve potansiyel rakiplerinizi tanıyın. Rakiplerinizin güçlü ve zayıf yönlerini, pazar paylarını ve müşterilere sundukları değer önerilerini inceleyin.
- Pazar trendlerini ve endüstri dinamiklerini analiz edin. Bu, teknolojik gelişmeler, tüketici davranışlarındaki değişiklikler ve endüstri standartları gibi konuları içerebilir. Müşteri ihtiyaçlarını ve tercihlerini anlamak için birincil ve ikincil pazar araştırması yöntemlerini kullanın. Anketler, odak grupları ve müşteri röportajları gibi birincil araştırma yöntemleri, doğrudan müşteri geri bildirimleri toplamanıza olanak tanır. İkincil araştırma ise, endüstri raporları, pazar analizleri ve rekabet analizleri gibi mevcut verileri kullanarak geniş bir perspektif sunar.
- Pazar araştırması sonuçlarınızı değerlendirin ve elde ettiğiniz bilgileri iş planınıza entegre edin. Bu bilgiler, ürün veya hizmetinizi nasıl konumlandıracağınız, hangi pazarlama stratejilerini kullanacağınız ve hedef müşteri segmentlerinize nasıl ulaşacağınız konusunda yol gösterici olacaktır.
Kuracağınız İşletme Türünü Seçin
Amerika Birleşik Devletleri’nde şirket kurarken, seçeceğiniz işletme türü, vergilendirme, yasal yükümlülükler, finansman erişimi, işletme yapısının esnekliği ve sahibinin yasal sorumluluğu gibi çeşitli faktörleri etkiler. İşletme türünü seçerken, işletmenizin ihtiyaçlarına ve hedeflerinize en uygun seçeneği belirlemek önemlidir. İşte Amerika’da en yaygın olarak kurulan işletme türleri ve özellikleri:
- Sole Proprietorship, işletmeyi tek başına yürüten bireyler için en basit ve en az maliyetli kurulum sürecine sahiptir. Bu yapıda, iş sahibi işletmenin tüm kâr ve zararından bireysel olarak sorumludur ve kişisel varlıkları işletmenin borçlarından ve yükümlülüklerinden etkilenebilir.
- Partnership, iki veya daha fazla kişinin bir araya gelerek işletme faaliyetlerini yürüttüğü bir yapıdır. Ortaklar gelir, kâr ve zararları paylaşır. Ortaklıklar, sınırlı ve genel olmak üzere çeşitlere ayrılır ve ortakların sorumluluk düzeyi ortaklık türüne göre değişiklik gösterir.
- Corporation, işletmenin sahiplerinden ayrı bir hukuki varlık olarak kabul edildiği bir yapıdır. Bu yapı, sahiplerinin işletmenin borçlarından ve yasal yükümlülüklerinden kişisel olarak korunmasını sağlar. Corporationlar, vergilendirme ve yönetim yapısı açısından daha karmaşık bir yapı sunar.
- Limited Liability Company (LLC), sahiplerine şirket yapısının sunduğu yasal korumaları ve bir ortaklığın vergi avantajlarını birleştiren popüler bir işletme türüdür. LLC’ler, işletme sahiplerine esneklik sunar ve kişisel varlıkların korunmasına yardımcı olur.
- S Corporation, vergi avantajları nedeniyle tercih edilen bir kurum türüdür. Bu yapıda, işletmenin kârları, sahiplerine doğrudan dağıtılır ve çift vergilendirmeden kaçınılır. Ancak, S Corporation olmanın belirli kriterleri ve sınırlamaları vardır.
Bu işletme türlerinden hangisinin sizin için en uygun olduğuna karar verirken, işletmenizin uzun vadeli hedeflerini, finansal yapıyı, risk toleransını ve yönetim tercihlerini göz önünde bulundurmanız önemlidir. Karar verirken bir muhasebeci veya hukuk danışmanı ile çalışmak, sizin için en uygun işletme yapısını belirlemenize yardımcı olabilir.
Bütçe Hazırlayın
Amerika Birleşik Devletleri’nde şirket kurarken bütçe hazırlamak, işletmenizin mali sağlığını korumak ve finansal hedeflerinize ulaşmak için kritik öneme sahiptir. Bütçe, gelirlerinizi, giderlerinizi ve potansiyel kârlarınızı tahmin etmenize, nakit akışınızı yönetmenize ve finansal kaynaklarınızı etkili bir şekilde planlamanıza olanak tanır. İşte etkili bir bütçe hazırlama süreci:
İlk olarak, başlangıç sermayesi gereksinimlerinizi belirleyin. Bu, işletmenizi kurmak ve ilk operasyonel dönem boyunca sürdürmek için gereken toplam maliyeti içerir. Başlangıç maliyetleri arasında şirket kurulum ücretleri, lisans ve izinler için ödemeler, ofis kirası veya satın alma maliyetleri, ekipman ve envanter satın alma, pazarlama ve reklam giderleri ve çalışan maaşları bulunabilir.
Daha sonrasında ise işletmenizin düzenli operasyonel giderlerini tahmin etmelisiniz. Bu giderler, kira, maaşlar, malzeme ve tedarik maliyetleri, pazarlama ve reklam giderleri, sigorta primleri ve günlük işletme maliyetleri gibi devam eden giderlerdir. Ayrıca, beklenmedik giderler için bir acil durum fonu oluşturmak da önemlidir.
Gelir tahminleri yaparken, ürün veya hizmet satışlarınızdan beklediğiniz geliri dikkate alın. Pazar araştırmanız ve satış hedefleriniz, bu tahminleri yaparken size rehberlik edebilir. Gelir tahminlerinizi, mevcut pazar koşulları ve rekabet analizi ışığında gerçekçi bir şekilde yapın.
Nakit akışı projeksiyonu, bütçenizin bir diğer önemli bileşenidir. Bu, belirli bir zaman dilimi boyunca işletmenizin nakit giriş ve çıkışlarını tahmin etmenizi sağlar. Nakit akışı projeksiyonu, işletmenizin faturaları zamanında ödeyebilmesi, borçları yönetebilmesi ve yatırım fırsatlarını değerlendirebilmesi için yeterli nakite sahip olup olmadığını anlamanıza yardımcı olur.
Bütçenizi düzenli olarak gözden geçirin ve güncelleyin. Piyasa koşulları, işletmenizin performansı ve diğer dış faktörler değiştikçe, bütçenizi bu değişikliklere göre ayarlamak önemlidir.
İş Yeri Seçimi Yapın
Amerika Birleşik Devletleri’nde şirket kurarken iş yeri seçimi, işletmenizin başarısı üzerinde büyük bir etkiye sahip olabilir. İyi bir konum, müşteri erişimini, marka görünürlüğünü, operasyonel verimliliği ve hatta çalışan memnuniyetini artırabilir. İş yeri seçimi yaparken göz önünde bulundurmanız gereken önemli faktörler:
- Müşteri erişimine odaklanın. İşletmenizin başarısı büyük ölçüde hedef müşteri kitlenize ne kadar yakın olduğunuza bağlıdır. Müşterilerinizin sıkça ziyaret ettiği, kolayca ulaşılabilir ve görünür bir konum seçmek önemlidir. Hedef pazarınızı ve müşteri demografiklerinizi analiz ederek, potansiyel müşterilerinizin en yoğun olduğu bölgeleri belirleyin.
- Rakiplerin konumunu inceleyin. Rakip işletmelerin yerleşim yerlerini analiz etmek, piyasadaki boşlukları ve fırsatları belirlemenize yardımcı olabilir. Yoğun rekabetin olduğu bölgelerden kaçınmak veya rakiplerinizden farklılaşabileceğiniz bir konum seçmek stratejik olabilir.
- Erişilebilirlik ve görünürlük önemlidir. İş yerinizin hem müşteriler hem de tedarikçiler için kolayca erişilebilir olması gerekir. Ana yollara, toplu taşıma hatlarına yakınlık ve yeterli park alanı gibi faktörler, iş yerinizin erişilebilirliğini artırır.
- Operasyonel maliyetleri hesaplayın. İş yeri seçimi, işletmenizin operasyonel maliyetlerini doğrudan etkiler. Kiralama maliyetleri, vergiler, sigorta ve bakım giderleri gibi faktörler, toplam işletme maliyetlerinize önemli bir etki yapabilir. Maliyetlerinizi azaltmak ve kâr marjınızı maksimize etmek için farklı konum seçeneklerinin maliyetlerini karşılaştırın.
- Büyüme potansiyelini değerlendirin. İşletmenizin gelecekteki genişlemesini destekleyecek yeterli alanın olup olmadığını kontrol edin. Uzun vadede ihtiyaç duyabileceğiniz ek alan veya özelleştirmeler için esneklik sunan bir konum seçmek, işletmenizin büyümesine olanak tanır.
- Yasal ve düzenleyici gerekliliklere dikkat edin. Seçtiğiniz iş yeri için geçerli olan yasal ve düzenleyici gereklilikleri inceleyin. Bazı bölgeler, belirli türdeki işletmeler için özel düzenlemeler veya kısıtlamalar içerebilir. Bu gerekliliklere uyum sağlamak, işletmenizin sorunsuz bir şekilde faaliyet göstermesini sağlar.
İşletme Adını Seçin ve Kaydedin
Amerika Birleşik Devletleri’nde şirket kurarken, işletme adını seçmek ve kaydettirmek, işletmenizin kimliğini ve markasını oluşturmanın önemli bir adımıdır. İşletme adı, işletmenizin ne sunduğunu yansıtmalı, akılda kalıcı olmalı ve müşterilerin ilgisini çekmelidir. İşletme adını seçme ve kaydetme süreci dikkatli ve düşünceli bir yaklaşım gerektirir.
Öncelikle, benzersiz ve anlamlı bir isim seçmekle başlayın. İşletmenizin adı, sunduğunuz ürün veya hizmetlerle ilgili ipuçları içermeli ve hedef kitlenizin dikkatini çekebilecek şekilde akılda kalıcı olmalıdır. İşletmenizin pazardaki konumunu ve değer önerisini yansıtan bir isim, marka bilinirliğini ve müşteri sadakatini artırmada önemli bir rol oynar.
Seçtiğiniz adın benzersiz olduğundan emin olmak için kapsamlı bir araştırma yapın. Bu, eyaletinizin işletme kayıt veritabanında ve çevrimiçi olarak kullanılabilir domain adlarında adınızın zaten kullanılıp kullanılmadığını kontrol etmeyi içerir. Ayrıca, işletme adınızın başka bir markanın ticari markalarıyla çakışmadığından emin olmak için ABD Patent ve Ticari Marka Ofisi’nin (USPTO) veritabanını kontrol etmek de faydalıdır.
İşletme adınızı seçtikten sonra, adınızı kaydettirmeniz gerekebilir. Bu süreç, işletmenizin türüne ve bulunduğunuz yere bağlı olarak değişiklik gösterebilir. Genellikle, işletmenizi eyaletinizde kaydettirmeniz gerekecek ve bu adım, işletmenizin adının o eyalette benzersiz olduğunu ve başka hiçbir işletme tarafından kullanılmadığını garanti eder. Bazı durumlarda, işletme adınızı bir ticari marka olarak da kaydettirmeyi düşünebilirsiniz, bu da işletme adınızın ulusal düzeyde korunmasını sağlar.
Örneğin Delaware Division of Corporations‘ın resmi web sitesi üzerinden işletmeler eyalet düzeyinde resmi olarak kayıt yaptırabilir, vergi işlemleri ve diğer yasal gereklilikler için gerekli bilgi ve formları edinebilir.
Federal ve Eyalet Vergi Kimlik Numaraları Alın
Amerika Birleşik Devletleri’nde şirket kurarken federal ve eyalet vergi kimlik numaraları almak, işletmenizin vergisel yükümlülüklerini yerine getirmesi için gereklidir. Bu numaralar, işletmenizin hükümetle olan finansal işlemlerinde kullanılır ve vergi beyannameleri, çalışan maaş bordroları ve diğer resmi işlemler için zorunludur.
Federal Vergi Kimlik Numarası ya da Employer Identification Number (EIN), Internal Revenue Service (IRS) tarafından işletmelere verilen benzersiz bir tanımlayıcıdır. EIN almak için, IRS’nin resmi web sitesi üzerinden çevrimiçi başvuru yapabilirsiniz. Başvuru işlemi genellikle hızlıdır ve numaranızı hemen alabilirsiniz. EIN, banka hesabı açma, çalışan işe alma ve işletme adına vergi beyannameleri gibi işlemler için gereklidir.
Eyalet Vergi Kimlik Numarası, işletmenizin eyalet düzeyinde vergi yükümlülüklerini yerine getirmesi için gereken bir diğer önemli numaradır. Eyalet vergi kimlik numarası, satış vergisi toplama, eyalet gelir vergisi ve işsizlik sigortası gibi eyalet düzeyindeki vergisel işlemler için kullanılır. Bu numarayı almak için, işletmenizin bulunduğu eyaletin vergi dairesi veya benzer bir resmi kuruma başvurmanız gerekebilir. Her eyaletin kendine özgü kuralları ve başvuru süreçleri vardır, bu yüzden işletmenizin kayıtlı olduğu eyaletin ilgili departmanının web sitesini ziyaret etmek ve gerekli talimatları takip etmek önemlidir.
Federal ve eyalet vergi kimlik numaralarını almak, işletmenizin yasal olarak faaliyet göstermesinin ve vergi yükümlülüklerini uygun bir şekilde yerine getirmesinin önemli bir parçasıdır. Bu numaraları almak, işletmenizin mali işlemlerini düzenlemek ve vergi daireleriyle olan ilişkilerini yönetmek için temel bir adımdır. Bu süreçleri zamanında ve doğru bir şekilde tamamlamak, işletmenizin yasal sorunlarla karşılaşmamasını sağlar ve işletme sahiplerine huzur verir.
Lisans ve İzinler için Başvuru Yapın
Amerika Birleşik Devletleri’nde şirket kurarken lisans ve izinlerin alınması işletmenizin yasal olarak faaliyet göstermesi için zorunludur. Bu süreç, işletmenizin faaliyet gösterdiği alana, konumuna ve sektörüne göre değişiklik gösterir. İşletmeniz için gerekli lisans ve izinleri almak, işletmenizin uygun yasal standartlarda faaliyet göstermesini sağlar ve olası yasal sorunları önler. İşte lisans ve izinler için adım adım başvuru yapma süreci:
- İşletmenizin ihtiyaç duyduğu lisans ve izin türlerini belirleyin. Bu izinler, yerel iş yeri açma izinlerinden, özel sektörler için gerekli olan profesyonel lisanslara kadar çeşitlilik gösterebilir.
- İşletmenizin bulunduğu yerel, eyalet ve federal düzeydeki düzenleyici kurumları araştırın. Her bir düzeydeki düzenleyici kurumlar, işletmenizin faaliyet türüne bağlı olarak farklı lisans ve izinler talep edebilir.
- Başvuru süreci ve gereklilikleri hakkında bilgi toplayın. Çoğu lisans ve izin için başvuru süreci, gerekli belgeler ve ücretler hakkında bilgi ilgili kurumların web sitelerinde bulunabilir.
- Gerekli belgeleri hazırlayın ve başvuru ücretlerini ödeyin. Başvuru süreci genellikle işletme planı, finansal belgeler, sigorta poliçeleri ve diğer işletme belgelerinin sunulmasını gerektirebilir.
- Başvurunuzu yapın ve süreci takip edin. Başvurunuzu ilgili kurumlara gönderdikten sonra, başvuru sürecini yakından takip edin. Ek belgelerin sunulması veya düzenleyici kurumlarla görüşmeler yapılması gerekebilir.
- Lisans ve izinlerinizi zamanında yenileyin. Çoğu lisans ve izin, belirli bir süre için geçerlidir ve süresi dolduğunda yenilenmesi gerekir. İşletmenizin sürekli yasal uyum içinde kalabilmesi için, bu yenileme tarihlerini takip etmek ve gerektiğinde yenileme işlemlerini zamanında yapmak önemlidir.
Lisans ve izinler için başvuru yapmak, işletmenizin yasal olarak faaliyet göstermesinin temel bir parçasıdır. Bu süreci dikkatli bir şekilde yönetmek, işletmenizin uzun vadeli başarısı ve itibarı için önemlidir.
İşletme Sigortası Yapın
Amerika Birleşik Devletleri’nde şirket kurarken işletme sigortası yaptırmak, işletmenizi beklenmedik olaylar ve riskler karşısında korur. Sigorta poliçeleri, işletmenizin mali sağlığını korumanın ve uzun vadeli sürdürülebilirliğini sağlamanın önemli bir parçasıdır. İşletmeniz için doğru sigorta kapsamını seçmek, çeşitli risklere karşı koruma sağlar ve işletmenizin sorunsuz bir şekilde faaliyet göstermesine yardımcı olur. İşletme sigortası yaptırırken göz önünde bulundurmanız gereken temel sigorta türleri:
- Genel Sorumluluk Sigortası: İşletmenizin üçüncü şahıslara karşı olan yasal sorumluluklarını kapsar. Bu, iş yerinde meydana gelebilecek kazalar, yaralanmalar veya mülk hasarı gibi durumlar için koruma sağlar.
- Ürün Sorumluluk Sigortası: Eğer işletmeniz ürün satıyorsa, bu sigorta türü, ürünlerinizin neden olabileceği zararlar için koruma sunar. Ürün hataları, yaralanmalar veya mülk hasarı ile ilgili talepleri kapsar.
- Profesyonel Sorumluluk Sigortası (Hata ve İhmal Sigortası): Hizmet veren işletmeler için önemlidir. Profesyonel hizmetleriniz veya danışmanlığınız nedeniyle ortaya çıkan hatalar, ihmal veya eksiklikler sonucu üçüncü şahıslar tarafından yapılan iddialara karşı koruma sağlar.
- Ticari Mülk Sigortası: İşletmenizin fiziksel varlıklarını korur. Bu, ofis binaları, ekipman, envanter ve diğer işletme mülklerinin zarar görmesi veya kaybolması durumlarını kapsar.
- İş Kesintisi Sigortası: Doğal afetler, yangın veya başka beklenmedik olaylar nedeniyle işletmenizin operasyonlarının geçici olarak durması durumunda, kaybedilen gelir ve sabit giderlerin karşılanmasına yardımcı olur.
- Çalışan Tazminat Sigortası: İşletmenizde çalışanlarınız varsa, bu sigorta türü zorunludur. Çalışanların işle ilgili yaralanmaları veya hastalıkları sonucunda ortaya çıkan tıbbi masraflar ve kaybedilen ücretler için koruma sağlar.
İşletme sigortası yaptırırken, işletmenizin özel ihtiyaçlarını ve faaliyet gösterdiği sektörün risklerini göz önünde bulundurun. Doğru sigorta kapsamını seçmek için bir sigorta brokeri veya danışmanı ile çalışmak, işletmenizin karşılaşabileceği risklere uygun korumayı sağlamada yardımcı olabilir. Sigorta poliçeleri ve kapsamları hakkında detaylı bilgi almak ve işletmenizin ihtiyaçlarına en uygun seçenekleri değerlendirmek için profesyonel yardım almak önemlidir.
Amerika’da Şirket Kurmanın Maliyeti
Amerika Birleşik Devletleri’nde şirket kurmanın maliyeti, işletmenin türüne, seçilen eyalete ve işletmenin ihtiyaç duyduğu lisanslar ile izinlerin çeşitliliğine göre önemli ölçüde değişiklik gösterir. Bu maliyetler genel bir rehber olarak kullanılmalı ve spesifik maliyetler için ilgili eyaletin ve kurumların resmi web sitelerine başvurulmalıdır.
- Şirket Kurulum Ücretleri: LLC, Corporation veya Partnership gibi farklı işletme yapıları için eyaletlerin kayıt ofisine ödenen başlangıç kayıt ücretleri genellikle 50 USD’den başlar ve 800 USD’ye kadar çıkabilir. Örneğin, California’da bir LLC kurmak için devlete ödenen başlangıç ücreti yaklaşık 70 USD iken, yıllık “franchise tax” minimum 800 USD‘dir. U.S. Small Business Administration (SBA), küçük işletmelere yönelik bilgiler, araçlar ve kaynaklar sunar. İş planı oluşturma, finansman bulma ve işletme lisansları hakkında bilgi edinmek için mükemmel bir kaynaktır.
- EIN (Employer Identification Number): Federal hükümet tarafından verilen EIN numarası için başvuru ücretsizdir. IRS, vergi ile ilgili konularda rehberlik eder. Şirketiniz için bir Employer Identification Number (EIN) almak için IRS web sitesini ziyaret edebilirsiniz.
- İşletme Lisansları ve İzinler: İşletme lisansları ve gerekli izinlerin maliyeti büyük ölçüde işletmenizin türüne ve konumuna bağlıdır. Yerel işletme lisansları 50 USD‘den başlayabilir, özel izinler ve lisanslar için ise binlerce dolara kadar çıkabilir. Her eyaletin kendi Sekreterlik Ofisi web sitesi vardır. Bu siteler, şirket kaydı, işletme lisansları ve yasal gereklilikler hakkında eyalete özgü bilgiler sunar. İşinizi hangi eyalette kurmayı planlıyorsanız, o eyaletin Sekreterlik Ofisi (Secretary of State) web sitesini ziyaret edin.
- Profesyonel Hizmet Ücretleri: Avukat veya muhasebeci gibi profesyonellerden alınan hizmetlerin maliyeti, işletmenizin karmaşıklığına ve ihtiyaçlarına göre değişir. Bir LLC veya şirket için hukuki yardım almak genellikle 500 USD’den başlar ve daha karmaşık durumlar için daha yüksek maliyetlere sahip olabilir.
- Sigorta Maliyetleri: İşletme sigortası maliyetleri, işletmenin büyüklüğüne, sektörüne ve kapsadığı risklere göre değişiklik gösterir. Genel sorumluluk sigortası için yıllık primler genellikle birkaç yüz dolardan başlar.
- Ofis ve Ticari Mekan Maliyetleri: Kiralık ofis alanının maliyeti, konumuna ve büyüklüğüne bağlı olarak büyük ölçüde değişir. Büyük şehirlerde ofis kirası, metrekare başına aylık 1.50 USD‘den 6 USD’ye kadar veya daha fazla olabilmektedir.
Bu maliyetler, 2024 itibarıyla genel bir rehber olarak sunulmuştur ve zaman içinde değişiklik gösterebilir. Şirketinizi kurmadan önce, en güncel bilgiler ve spesifik maliyetler için ilgili eyaletin resmi web sitelerine ve profesyonel danışmanlara başvurmanız önemlidir.
Amerika’da Şirket Kurmak ile İlgili Sıkça Sorulan Sorular
Amerika’da Şirket Kurmak Zor mu?
Amerika’da şirket kurmak, global pazarda yer almak isteyen girişimciler için önemli fırsatlar sunar. ABD’nin işletme avantajları, geniş ve istikrarlı pazarı, nitelikli iş gücü erişimi ve güçlü yasal altyapısıyla dikkat çekiyor. Ancak, ABD’de iş kurmanın zorlukları ve maliyeti, eyalet bazında farklılık gösteren vergi yükümlülükleri ve işletme lisansı gerekliliklerini içerir. ABD pazarının işletme zorluklarına rağmen, ABD’de şirket yapıları ve işletme türleri esneklik sunar, girişimcilerin ihtiyaçlarına göre çeşitli şirket kurulum seçenekleri mevcuttur. ABD’de şirket kurma süreci, işletme adının seçimi, uygun bir yasal yapı belirleme, işveren kimlik numarası (EIN) alma ve gerekli lisansların edinilmesi gibi adımları içerir. Bu süreç, şirketin başarılı bir şekilde kaydedilmesi ve işletilmesi için dikkatli planlama ve hazırlık gerektirir.
ABD’de bir şirket kurmanın süresi, iş yapısının türü, konumu ve kullanılan hizmetlere bağlı olarak değişiklik gösterir. Genel olarak, şirket kuruluş süreci 5-6 gün içinde tamamlanabilir, ancak tüm gerekli belgelerin ve izinlerin hazır olması bu süreyi etkileyebilir. Şirket adı seçmek, işletmeyi devlete kaydettirmek, gerekli lisans ve izinleri almak, IRS’den bir EIN almak ve bir işletme bankası hesabı oluşturmak, izlenmesi gereken adımlardandır.
Amerika’da Şirket Kurmak için Oturum İzni Almak Gerekir mi?
Amerika Birleşik Devletleri’nde şirket kurmak için oturum iznine sahip olmanız gerekmez. Yabancı vatandaşlar da ABD’de şirket kurabilir ve işletebilirler. Ancak, şirketinizi kurduktan sonra ABD’de fiziksel olarak çalışmak ve yaşamak istiyorsanız, uygun bir vize veya oturum iznine ihtiyacınız olacaktır. İşletme sahipleri ve girişimciler için çeşitli vize seçenekleri mevcuttur:
- B1 Vizesi: Kısa süreli iş gezileri için kullanılan bir vizedir. Bu vize, iş görüşmeleri yapmak, konferanslara katılmak, müşterilerle buluşmak veya yatırım olanaklarını araştırmak gibi aktiviteler için uygun olabilir, ancak uzun süreli çalışma izni vermez.
- E-2 Yatırımcı Vizesi: Belirli bir miktarı ABD’de yeni bir işletme kurmak veya mevcut bir işletmeyi satın almak üzere yatırım yapacak yabancı vatandaşlara yöneliktir. E-2 vizesi, yatırımın önemli olduğu ve işletmenin ekonomiye katkı sağlayacağı durumlar için geçerlidir. Bu vize, çoğunlukla ABD’nin belirli ticaret anlaşmaları yaptığı ülkelerin vatandaşlarına açıktır.
- L1 Vizesi: Bu vize, uluslararası şirketlerin yöneticilerini veya uzman düzeyindeki çalışanlarını ABD’deki bir şube, ebeveyn, ortak veya yan kuruluşa transfer etmeleri durumunda kullanılır. L1 vizesi, şirket içi transferler için uygundur ve ABD’de şirket kurmak isteyen yabancı işletme sahipleri tarafından bir yol olarak kullanılabilir.
- EB-5 Göçmen Yatırımcı Programı: Bu program, ABD ekonomisine belirli bir miktar yatırım yaparak ve belirli sayıda tam zamanlı iş yaratarak kalıcı oturum statüsü (yeşil kart) elde etmek isteyen yabancı yatırımcılara yöneliktir.
- O-1A Olağanüstü Yetenek veya Başarı Vizesi: Bu vize, bilim, eğitim, iş dünyası veya atletizm alanlarında olağanüstü yetenek sahibi yabancı vatandaşlara yöneliktir. Potansiyel girişimciler ve iş insanları, bu vizeyi, ABD’de bir iş kurmak ve işletmek için bir yol olarak kullanabilirler, ancak olağanüstü başarılarını kanıtlamaları gerekmektedir.
ABD’de şirket kurmak ve ülkede kalmak isteyen yabancı vatandaşların, vize başvurusu yapmadan önce kapsamlı bir araştırma yapmaları ve bir göçmenlik avukatıyla danışmanlık yapmaları önemlidir. Göçmenlik yasaları karmaşık olabilir ve duruma uygun vize türünü seçmek, başvuru sürecinde karşılaşılabilecek zorlukları azaltabilir.
Amerika’da Yeni Şirket Kuracaklara Destek Var mı?
Amerika Birleşik Devletleri’nde yeni şirket kuracak girişimcilere yönelik çeşitli destekler mevcuttur. Bu destekler, finansal yardımlar, eğitim programları, mentorluk ve ağ oluşturma fırsatları gibi geniş bir yelpazede sunulur. İşte yeni şirket kuracaklara sağlanan bazı destekler:
- Small Business Administration (SBA): SBA, küçük işletmelere yönelik finansman seçenekleri, eğitim programları ve danışmanlık hizmetleri sunar. SBA tarafından sunulan krediler, yeni işletmelerin başlangıç maliyetlerini karşılamalarına ve büyümelerine yardımcı olabilir.
- SCORE: SBA ile ortaklık içinde çalışan bu organizasyon, ücretsiz iş danışmanlığı ve mentorluk hizmetleri sunar. SCORE gönüllüleri, iş planlaması, finansal planlama ve pazarlama stratejileri konusunda tecrübeli iş profesyonelleridir.
- Devlet ve Yerel Teşvikler: Bazı eyaletler ve yerel hükümetler, küçük işletmeleri ve start-up’ları desteklemek için özel teşvik programları sunar. Bu teşvikler, vergi indirimleri, hibe programları ve uygun maliyetli iş alanları sağlayabilir.
- Ekonomik Kalkınma Ofisleri: Çoğu eyaletin ve büyük şehrin ekonomik kalkınma ofisleri vardır. Bu ofisler, yerel işletmelere destek sağlamak, yatırım çekmek ve ekonomik büyümeyi teşvik etmek için çeşitli programlar sunar.
- İnkübatörler ve Hızlandırıcılar: Bu programlar, genellikle ofis alanı, mentorluk ve bazen de sermaye yatırımı sağlayarak yeni şirketlerin gelişimini destekler. İnkübatörler, iş fikirlerinin erken aşamalarında destek sağlarken, hızlandırıcılar daha olgun start-up’lara odaklanır.
- Melek Yatırımcılar ve Risk Sermayesi: Yatırımcılar ve risk sermayesi firmaları, büyüme potansiyeli gördükleri yeni işletmelere finansman sağlayabilir. Bu tür bir finansman için genellikle işletmenin belirli bir büyüme aşamasına ulaşmasını gerekiyor.
- Çevrimiçi Kaynaklar ve Topluluklar: Girişimcilere yönelik çevrimiçi forumlar, eğitim kursları ve ağ oluşturma platformları, bilgi paylaşımı ve işbirliği için mükemmel kaynaklardır.
Amerika’da yeni bir şirket kurarken bu desteklerden yararlanmak, işletmenizin başarılı bir şekilde büyümesine yardımcı olabilir. İhtiyaçlarınıza en uygun destek ve kaynakları bulmak için kapsamlı bir araştırma yapmak ve ilgili programlara başvurmak önemlidir.
SSN Nedir?
SSN (Social Security Number), ABD’de yaşayan kişilere verilen ve ömür boyu geçerli olan bir kimlik numarasıdır. Çalışma, vergi, sosyal güvenlik haklarından yararlanma ve bazı hükümet hizmetlerine erişim gibi amaçlar için kullanılır. SSN, ABD vatandaşlarına, kalıcı oturma izni olanlara ve belirli çalışma vizesi türlerine sahip yabancı uyruklulara verilebilir. SSN almak için, Social Security Administration’a (SSA) uygun form ve gerekli belgelerle başvuru yapmak gerekir.
ITIN Nedir?
ITIN, Individual Taxpayer Identification Number anlamına gelir ve ABD’de vergi amaçları için kullanılan bir numaradır. Sosyal Güvenlik Numarası (SSN) alamayan, vergi ödemek veya vergi iadesi almak zorunda olan yabancı uyruklu kişilere IRS (Internal Revenue Service) tarafından verilir. Bu numara, yalnızca vergi işlemleri için kullanılır ve çalışma izni vermez veya göçmen statüsü sağlamaz.
Amerika’da Oturum İzni Olmadan Banka Hesabı Açılır Mı?
ABD’de oturum izni olmayan yabancılar, belirli belgelerle ve bazı bankaların sağladığı alternatiflerle banka hesabı açabilir. Genellikle bir ABD adresinin kanıtı, iki formda kimlik belgesi (pasaport ve hükümet tarafından verilmiş bir kimlik ya da geçerli bir sürücü belgesi) ve Sosyal Güvenlik numarası ya da Bireysel Vergi Mükellefi Kimlik Numarası (ITIN) gereklidir. Bazı bankalar yüz yüze başvuruyu tercih etse de, online ve dijital sağlayıcılar uzaktan hesap açma işlemlerine olanak tanıyabilir.
Çifte Vergilendirme Nedir?
ABD’de çifte vergilendirme, bir bireyin veya şirketin aynı gelir üzerinden hem ABD’de hem de başka bir ülkede vergi ödemesi durumudur. Bu, uluslararası iş yapma ve yatırım söz konusu olduğunda yaygın bir sorundur. ABD, çifte vergilendirmeyi önlemek için birçok ülke ile çifte vergilendirme anlaşmaları yapmıştır. Bu anlaşmalar, vergi mükelleflerinin aynı gelir üzerinden iki kez vergilendirilmesini engellemeye yönelik kurallar içerir ve genellikle vergi kredisi veya muafiyet sağlar.
Türkiye ile ABD arasında da çifte vergilendirmeyi önlemek amacıyla bir anlaşma bulunmaktadır. Bu anlaşma, her iki ülkede de vergilendirme hakkını düzenler ve bireylerin veya şirketlerin aynı gelir üzerinden iki ülkede de vergilendirilmesini engellemeyi amaçlar. Anlaşma, vergi mükelleflerine çeşitli hafifletici hükümler sunar ve genellikle gelirin hangi ülkede vergilendirileceğine dair kurallar içerir.