Haberler
Son Güncelleme: 22.04.2025
ABD’den Yeni Gümrük Vergileri: Türkiye Ekonomisini Nasıl Etkileyecek?
Son Güncelleme: 22.04.2025
Amerika Birleşik Devletleri, 2 Nisan 2025 tarihinde Beyaz Saray’da gerçekleştirdiği toplantıda, yeni vergi tarifelerini açıklamıştır. Bu açıklamada, ülkenin ekonomik bağımsızlığını yeniden kazandığına dair “ABD’nin altın çağı geri geliyor” ifadesi kullanılmıştır. “Karşılıklı tarifeler” adıyla duyurulan bu ekonomik hamle, haksız ticaret uygulamaları, döviz manipülasyonu ve çevresel standartlara uyumsuzluk gibi gerekçelerle hayata geçirilmiştir. 185 ülkeyi kapsayan bu tarifeler, bazı ülkelerde %125 oranına kadar ulaşmaktadır. Ardından, 9 Nisan 2025’te ABD, Çin’e uygulanan vergi tarifeleri dışındaki tüm “karşılıklı” gümrük vergilerini 90 gün süreyle durdurduğunu duyurmuştur. Buna karşın, Çin’e yönelik uygulanan gümrük vergilerinin oranları ise en az %125’e çıkarılacaktır.

Öne çıkan yeni vergi oranları:
- Çin: %125
- Avrupa Birliği: %20
- Vietnam: %46
- Japonya: %24
- İngiltere: %10
- Güney Kore: %25
- Tayland: %36
- İsviçre: %31
- Tayvan: %32
- Hindistan: %26
- Malezya: %24
- Türkiye: %10 karşılıklı gümrük vergisi
ABD, bu tarifelerin daha fazla rekabet ve daha düşük fiyatlar sağlayacağını savundu. Ayrıca, ithal otomobillere %25 vergi uygulanacağı tekrar vurgulandı. Fakat, Kanada ve Meksika bu yeni tarifelerden muaf tutulmuş durumda. Ancak, bu ülkelere daha önce getirilen özel tarifeler (özellikle göç ve fentanil kaçakçılığı gerekçesiyle %25 oranında vergiler) yürürlükte kalmaya devam ediyor.
Öte yandan, ABD, Kanada ve Meksika arasındaki USMCA anlaşması kapsamında, otomotiv, tarım ürünleri, ilaçlar, tekstil, enerji ve sanayi makineleri gibi birçok ürün ya tamamen gümrük vergisinden muaf ya da düşük vergiyle işlem görüyor. Ancak bu muafiyetlerden yararlanmak için ürünlerin büyük kısmının ABD, Kanada veya Meksika’da üretilmiş olması gerekiyor. Haliyle, bu ürünler menşe kurallarına uymalı. Özellikle otomotiv ve tekstil ürünlerinde belirli üretim oranları şart koşuluyor.
Bu tür bir ticaret politikasının küresel çapta ciddi dalgalanmalara yol açması kaçınılmaz. ABD gibi büyük bir tüketici ve ithalatçı ekonomide bu ölçekteki bir korumacı adımın birçok ülkede ve küresel düzeyde ekonomik, politik ve sosyolojik etkilerinin olması bekleniyor.
ABD için Beklenen Etkiler
2025 yılında uygulamaya konulan yeni gümrük tarifelerinin ABD ekonomisi üzerindeki kısa ve uzun vadede gerçekleşecek etkilerini şu şekilde özetleyebiliriz:
- İthal Ürün Fiyatlarında Artış ve Enflasyon: Tüm ithalat kalemlerine getirilen %10’luk temel gümrük vergisi ve belirli ülkelere uygulanan daha yüksek tarifeler, ithal ürünlerin maliyetini artırarak tüketici fiyatlarını yükseltebilir. Capital Economics, bu tarifelerin tüketici fiyatlarını yaklaşık %2,5 oranında artırabileceğini ve enflasyonu yıl sonuna kadar %4’ün üzerine çıkarabileceğini öngörüyor.
- Tüketici Harcamalarında Azalma: Artan fiyatlar, tüketicilerin harcamalarını kısmasına neden olabilir. Investopedia, hanehalklarının hem zorunlu hem de isteğe bağlı harcamalarında kesintiye gidebileceğini belirtiyor.
- Otomobil Fiyatlarında Yükselme ve Piyasa Daralması: Otomotiv sektörüne getirilen %25’lik gümrük vergisi, ithal otomobil fiyatlarını artırarak satışlarda düşüşe ve piyasanın daralmasına yol açabilir.
- İç Üretimde Artış: Yükselen ithalat maliyetleri, bazı sektörlerde (örneğin otomotiv) yerli üretimi teşvik edebilir. Ancak, üretimin artırılması zaman alacaktır.
- Tedarik Zinciri Aksamaları ve Şirket Kârlarında Düşüş: Gümrük tarifeleri, küresel tedarik zincirlerinde aksamalara neden olarak şirketlerin maliyetlerini artırabilir ve kârlılıklarını düşürebilir.
- Misillemeler Nedeniyle İhracatta Azalma: Ticaret ortaklarının misilleme olarak ABD ürünlerine ek vergiler getirmesi, özellikle tarım, havacılık ve teknoloji sektörlerinde ihracatın düşmesine neden olabilir.
Ekonomistler, bu gümrük tarifelerinin enflasyonu artırarak ekonomik büyümeyi yavaşlatabileceğini ve stagflasyon riskini doğurabileceğini belirtmektedir. Barron’s, bu politikaların 2025’te GSYİH büyümesini %1 oranında azaltabileceğini öngörmektedir.
Türkiye İçin Beklenen Etkiler
ABD’nin Türkiye’ye uyguladığı %10’luk gümrük vergisinin Türkiye ekonomisine etkileri, kısa ve orta vadede farklı şekillerde hissedilecektir:
- İhracatta Maliyet Artışı: Türkiye’den ABD’ye yapılan ihracatta, özellikle otomotiv yan sanayi, tekstil ve gıda sektörlerinde, ürünlerin fiyatları %10’luk vergi nedeniyle artacaktır. Bu durum, Türk ürünlerinin ABD pazarındaki rekabet gücünü azaltabilir.
- Döviz Kuru Üzerindeki Baskı: İhracat gelirlerindeki olası düşüş, Türkiye’nin döviz rezervlerini etkileyebilir ve bu da Türk Lirası üzerinde değer kaybı baskısı oluşturabilir.
- Alternatif Pazar Arayışı: Türk ihracatçıları, ABD pazarındaki kayıpları telafi etmek amacıyla Avrupa, Asya ve Orta Doğu gibi alternatif pazarlara yönelmeye çalışabilirler.
İkili İlişkilerde Gerilim Riski: ABD ile ticari ilişkilerde yaşanabilecek gerilimler, savunma ve teknoloji alanlarındaki iş birliklerini olumsuz etkileyebilir. - Otomotiv Sektörüne Etkiler: Türkiye’nin ABD’ye otomotiv ihracatı yapan firmaları, %25’lik otomobil ithalat vergisinden doğrudan etkilenebilir. Bu da, sektör için ciddi bir darbe anlamına gelebilir.
İlk 1-2 yıl içinde ekonomik büyüme üzerinde küçük ila orta düzeyde negatif etkiler beklenmektedir. Ancak, uzun vadede pazar çeşitlendirme ve yerli üretimin artırılmasıyla denge sağlanabilir.
Gümrük vergisi hesaplamalarınızı kolayca ve ücretsiz bir şekilde yapabilmek için Gümrük Vergisi Hesaplama aracımızı kullanabilirsiniz.
Ücretsiz E-Kitaplarımızı İncelediniz mi?




Çin İçin Beklenen Etkiler
Çin, en büyük ihracatçılardan biri olduğu için en çok zarar gören ülke olması bekleniyor. Bu durum, ABD ile Çin arasındaki ticaret savaşını daha da tırmandırabilir. Çin, ABD’nin gümrük vergisi artışına karşılık olarak ABD ürünlerine %125 oranında gümrük vergisi uygulamış durumda. Çin Dışişleri Bakanlığı, ticaret savaşlarının kazananı olmayacağını vurgulayarak meşru haklarını koruyacaklarını ifade etti.
Orta ve uzun vadede Çin, iç talebi desteklemek ve Asya ile Afrika gibi alternatif pazarlara yönelmek için stratejiler geliştirmektedir. Şu an üzerindeki baskıyı hafifletmek amacıyla Çin hükümeti, agresif parasal politikalar uygulayarak ekonomik istikrarı sağlamaya çalışmaktadır. ABD ile ticari ilişkilerin bozulması durumunda Çin, BRICS gibi yeni ticaret blokları oluşturarak küresel ticaretteki konumunu güçlendirmeyi hedeflemektedir.
Almanya ve AB İçin Beklenen Etkiler
Avrupa Birliği’nden ithal edilen araçlara %25 oranında ek vergi getirilmesi, BMW, Mercedes-Benz ve Volkswagen gibi Alman otomobil üreticilerinin ABD’deki satışlarını olumsuz etkilemiş durumda. Bu durum, Avrupa’da işsizlik oranlarının artmasına ve tedarik zincirlerinde aksamalara yol açabilir.
Öte yandan, Avrupa Birliği, ABD’nin ticaret savaşında geri adım atmasının ardından, ABD mallarına uygulamayı planladığı %25’lik misilleme tarifelerini de 90 günlüğüne askıya aldı. ABD, daha önce birçok ülkeye uyguladığı yüksek tarifeleri 90 günlüğüne durdursa da çelik, alüminyum ve otomobillere yönelik %25’lik vergiler hâlâ yürürlükte. AB üye ülkeleri, ABD’nin Şubat ayında açıkladığı metal tarifelerine karşılık olarak 21 milyar euroluk ABD ürününe %25 vergi uygulama kararı almıştı. Ancak bu adım, görüşmeler başarısız olursa devreye girecek. AB, yeni misilleme önlemlerini de şimdilik durdurduğunu açıkladı.
Bu da iki taraf arasında bir ticaret savaşının başlamasına neden olabilir. Sonuç olarak, Almanya’nın ihracata dayalı büyüme modeli zarar görebilir. Haliyle, AB iç tüketimi artırmaya çalışsa da ekonomik daralma kaçınılmaz görünüyor.
Gelişmekte Olan Ülkeler (Hindistan, Brezilya, Meksika, Endonezya) İçin Etkiler
ABD’nin ithalat tarifelerini artırması, gelişmekte olan ülkeler (Hindistan, Brezilya, Meksika, Endonezya) üzerinde önemli ekonomik etkilere yol açıyor:
- İhracat Gelirlerinde Azalma: ABD’nin yeni tarifeleri, bu ülkelerin ABD’ye olan ihracatını azaltarak döviz gelirlerinde düşüşe neden olmaktadır. Örneğin, Hindistan’ın mücevher ihracatı, ABD’nin %26’lık tarifesi nedeniyle keskin bir düşüşle karşı karşıya.
- Cari Açık Baskısı: İhracat gelirlerindeki azalma, bu ülkelerin cari açıklarını artırarak ekonomik dengelerini zorlamaktadır.
- Üretimin Ülkeye Geri Dönmesi (Reshoring): ABD’nin üretimi kendi ülkesine çekme stratejisi, gelişmekte olan ülkelerin “offshore üretim” avantajını kaybetmesine yol açmaktadır. Bu durum da, özellikle düşük maliyetli üretim avantajına dayanan sektörleri olumsuz etkileyecektir.
- Uzun Vadeli Etkiler: Kısa vadede ekonomik daralma yaşanması muhtemelken uzun vadede bu ülkeler iç talebi destekleme ve bölgesel ticaret blokları oluşturma yoluyla toparlanma stratejileri geliştirebilirler.
Ücretsiz E-Kitaplarımızı İncelediniz mi?




Küresel Ekonomi Üzerindeki Etki (5 Yıl)
Yıl | Etki |
1. yıl | Fiyat şokları, ticaret hacminde düşüş, piyasada panik. |
2. yıl | Enflasyon, küresel büyümede yavaşlama (%1-2 düşüş). |
3. yıl | Yeni ticaret ittifakları oluşabilir (Çin–Afrika, AB–Asya gibi). |
4. yıl | ABD dışında üretim artışı yavaşlayıp resesyon riski geçebilir. |
5. yıl | Tedarik zincirleri yeniden kurularak denge yeniden kurulabilir. |
Bu tür gümrük vergileri, kısa vadede küresel ticareti ve büyümeyi sekteye uğratıp enflasyonu körükleyebilir. Ama uzun vadede ülkeler yeni yollar bulabilir. ABD de iç üretim kazanımı sağlasa da, küresel liderlik etkisini kaybetme riski ile karşı karşıya.